Kumsalın nüfusudur ayak izleri
Teslim eder kendini rüzgara her biri
Sormalı akşamüstü sahil keyfini
Yalnızken tadı çıkmaz diyenlere
Durdurup zamanı, tüm dünyayı gezmek gerek.
Yaşanılanları, yalanları bir kenarı bırakıp,
Yıllandırılmış şarap eșliğinde,
Deniz dalgalarının anlattıklarına kesilmek.
Yorgunluktan çınlıyor kulaklarım
Kendimi bir yerde buluyorum
Bir sonbahar yağmuru eşliğinde
Bardağı taşıracak gözyaşlarım
Seni andırıyor mumumun alevi
Sensiz anlamsız şarkılarımın melodisi
Sen bardağımdaki gözyaşlarımı izliyorsun
Bilirim sensiz tadı çıkmaz yağan yağmurun
Sokakları dar gelir bu şehrin
Ve günleri geçmez sana ulaşabilmenin
Güneş gibi doğ her gün bana
Batarken beni de al yanında
Varsın olmasın sabahlar
Kalkmak zorunda olduğun halde,
Uyanmak istemediğin günler oldu mu?
Elindekileri yere fırlatıp, kaçmak ister misin?
Seni buradan mutlu olabileceğin günlere götürebilirim.
Dudaklarında hafif bir kıvrıma sebep olacaksam,
Sana şişelerce şarap ve istemeyeceğin kadar peynir.
It's like a baby needs mother's breasts,
as the patient needs doctor,
as the plant needs water,
as the world needs sun,
I need your lips
Your touch your voice
Günden güne büyüyen bir aşk vardı içimde
Kimine göre geçiciydi, anlamsızdı
Son kullanma tarihi, bir bitişi vardı.
Bence biraz zor ama güzeldi
Gerekliydi, her sabah doğan güneş gibi
Güneş batmak üzere,
Renkler birbirine karışıyor gökyüzünde.
İnsanlar kapılmaya başlamış,
Bu serin akşamın büyüsüne.
Rüzgar yüzümde dans ederken
Anımsatıyor dokunuşlarını her süzülüşünde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!