Dizeler Şiiri - Günün Şiiri Editörya

Günün Şiiri Editörya
5

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Dizeler

kendimi aradım

(Herakleitos)

ancak ölü benliğinin üzerine basarak
yükselir insan en yücelere

(Alfred Tennyson)

ne yapılmışsa o kalır! ne mutlu
aşkını tamama erdirenlere, öyle bir aşk ki bu
kalıp sessizce yankılayacaktır onları, öldükleri halde
yaşamları bir şey uğrunaydı, yaşam uçup gitse de

(Caroline Norton)

çığ, götürür müsün düştüğünde beni sen

(Charles Baudelaire)

inanın bana hiç bilmezdim karşılıklı duygularını kadınlarla erkeklerin
ta ki artık saçma gelmeye başlayan bir tatilde köy tarlalarında
bir gün "dur durak bilmeden" dolaşırken Tennyson'ın dediği gibi
dur durak bilmeden dolanırken hantal bir izci kılığında
rastlantıyla şapkasız, bonesiz bir kıza çarpana kadar gözlerim

(Arthur Hugh Clough)

bir zihnin ve bir kalbin varsa eğer
yalnız birini göster
ikisini de mahkum ederler
ikisini de gösterirsen

(Friedrich Hölderlin)

yaşlı ufak bir gölde
bir kurbağa sıçrıyor
suyun sesi

(Buson)

yeryüzünde sahip olduğum en sevgili toprak
ana-babamın mezarı olan çimenli tümsektir

(Alman halk şarkısı)

aldığın her soluğun değerini bil
ot değilsin ki kesildikçe bitesin

(Ömer Hayyam)

yaşadığım iyi kötü günleri
değişmem hiçbir cennet masalına

(Cahit Sıtkı Tarancı)

derin gözlerin ışıltısında
uçup giden bir gülüş vardır

(Alfred Tennyson)

ama ölümden ürkerek
kendini çoraklaşma karşısında
saf haliyle koruyan yaşam değil
ölüme katlanarak
kendini onun içinde elde eden
yaşamdır, tinin yaşamı
tin, kendini
mutlak kopmuşlukta bulmakla
kazanır ancak
kendi hakikatini

(Hegel)

hayat bir şaka; her şey bunu gösteriyor
diye düşünürdüm bir zamanlar; şimdiyse biliyorum

(John Gay -mezartaşı yazısı-)

ey ayna
kendi çerçevende sıkıntıdan buz tutmuş soğuk su
kaç kez, saatler boyu, ruhumda düşlerin burukluğu
senin gayya kuyusu buzunun altında
gözlerim yaprak benzeri anılarımı aradığında
kendime göründüm uzak bir gölge gibi sende
ama eyvah! bazı akşam, vakur çeşmende
dağınık rüyamı çırılçıplak tanıdım ben
(Stephane Mallarme)

yaşam gezinen bir gölgeden ibaret
zavallı bir komedyen, bağıra çağıra
saatini doldurur sahnede ve bir daha
duyulmaz olur sesi; bir ahmağın anlattığı
masaldır bu, avazı çıktığınca, hiddetli
ve hiçbir anlamı olmayan

(Shakespeare)

şu yaşamda en kolay iştir ölmek
yepyeni bir hayata başlamaktır asıl güç olan

(Mayakovski)

ey garez
vatanından sürgün edilmiş birini yermekten vazgeç
zalimce davranarak dağıtma küllerimi
her şeyimi yitirdim; sadece bir yaşam kaldı elimde
hüzün duygusu ve hüzün kaynağı sağlasın diye bana
çoktan ölmüş bedenimi demirle dağlamaktan ne zevk alırsın
yeni bir darbeye yer yok artık içimde

(Ovidius)

bir lanettir düşünmek özbenlik üstüne
götürür eski bir karmaşayı daha kötüye
(Theodore Roethke)

mutsuzluğun göğüsteki iç çekişi sızlar
zamanın değişimi sessiz gözyaşlarıyla belirir
ve aşk ve gömülü nefreti alır götürür uzaklara rüzgar
derin bir sessizlik kucaklar ibadetin izlerini
inilti, yalvarışlar ve ağlamalardır acıyla ilgilendiğin
ve toz ve duman tuzağa düşürür yolcuları yollarında
bazısı, ruhundan memnun, diğerleri korku içinde
alınları itaatkar, bazılarının

(Tayeb Salih)

içerlek yerlerin insanıyım ben
dedikodu, bıçak bilemeler, mutfak şiirleri
oysa akıl erdiremem haritalara
çünkü kadınım, içimde saklarım her şeyi
süsledim mağarayı, postlar astım duvarlara
yerlere yün halılar serdim

(Erica Jong)

düşüncenin ilk parıltısı duygunun tatsız çürüyüşü içine gömülürken
dünyanın çekip aldığı gibi verebileceği bir zevk yok

(Lord Byron)

yeni bir ülke bulamazsın
başka bir deniz bulamazsın
bu şehir arkandan gelecektir
sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın
dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda
başka bir şey umma

(Konstantinos Kavafis)

yarın
yarından sonra bir yarın, bir yarın daha
sürüp gidiyor günden güne küçük adımlarla
geçmiş günlerimizse nice sersemlere ışık tutmuş
ölüm yolunda toz toprak olmazdan önce
sön, cılız kandil, sön! hayat dediğin ne ki
yürüyen bir gölge, bir zavallı kukla bu sahnede
bir saat boy gösterip boyun kırıp gidecek
bir daha da duyulmayacak artık sesi
bir aptalın anlattığı bir masal bu
kuru gürültüler, deli saçmalıklarıyla dolu

(Shakespeare)

Günün Şiiri Editörya
Kayıt Tarihi : 30.7.2014 02:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Metin Solak
    Metin Solak

    Güzel olmuş teşekkürler editörya

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Aforizmalar... Bostan korkuluğunun ıssızlığı kadar ürkünç ve heybetli gelir bana...

    Bir seçim gününün el boşluğunda aformak iyidir

    :)

    Cevap Yaz
  • Ebu St
    Ebu St

    Çok iyi hazırlanmış, çok keyifli ve güzel bir çalışma... tebrikler...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz İsmailoğlu
    Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

    Duygulu şiirinizi beğendim. Gönlüne sağlık. Kutlarım. Selamlar...

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay

    ehhh..bizden azbuçuk..herkesten çokbuçuk..valla..:)

    sevdim ama derlemeleri....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Günün Şiiri Editörya