Ne güzel başlamıştı,senle olan aşkımız
Ben sana Leyla’m derken,sen Mecnun’um diyordun
Sıradan insanlardık,yoktu sırça köşkümüz
Ben sana Aslı’m derken,sen Kerem’im diyordun
Yalvarırdım Allah’a,nazar değmesin diye
Gönlümdeki güneşim,tersten doğmasın diye
Kollarımla sararken,soğuk değmesin diye
Ben sana Şirin derken, sen Ferhat’ım diyordun
Kafa kafaya verip,hayaller kuruyorduk
Olacak çocuklara,isimler buluyorduk
Düğün parası için,çareler arıyorduk
Ben sana Arzu’m derken,sen Kanber’im diyordun
Söz vermiştik ikimiz,çıkacaktık dağları
Beraber yapacaktık,meyve dolu bağları
Sevgimiz aşacaktı,her engeli çağları
Ben sana Zühre’m derken,sen Tahir’im diyordun
Akıp giderken yıllar,toz pembe hayallerle
Umulmadık bir anda,tanıştık engellerle
Yıkılmadık sallandık,sebepsiz gitgellerle
Ben sana Telli’m derken,sen Sürmeli’m diyordun
Usanmadı zalimler,erdiler muradına
Senide benzettiler,sanki başka kadına
Yapma inanma dedim,hep koşturdum ardına
Ben sana Güllü’m derken,sen Meliğ’im diyordun
Sonunda ele uydun,beni sırtımdan vurdun
Dünyam karardı birden,sense seyire durdun
Ateşine yandığım,ellere gelin oldun
Ben sana Sinem derken,sen Umut’um diyordun
Böylece kayıp ettim,seni otuz üç sene
Ne kadar zalim olsan,hain demedim gene
Hep seslendim durmadan,her doğan yeni güne
Ben sana Özüm derken,sen Ateş’im diyordun
Yıllar boyu aradım,ortak dostlara sordum
Demedi zalim kullar,kendimi boşa yordum
Yitirmedim ümidim,habire hayal kurdum
Ben sana Yağmur derken,sen Toprağım diyordun
Kaderde varmış görmek,bağlandı yollarımız
Tesadüfen kavuştu,açılmış kollarımız
Çocuk gibi sevindik,çözüldü dillerimiz
Ben sana Lale’m derken,sen Ahmet’im diyordun
Ahmet YARDIMCI
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta