Diyemez mi insan Şiiri - Yorumlar

Akıcı, lirik, insanı alıp, hayal alemine götüren, sıkılmadan okunan, kafayı zorlamayan, nefis bir şiir okudum.

Bana da şiirin, şairini tebrik etmeden başka birşey düşmez. Kutlarım şaireyi.

Değerli Şair; çok okunası bir şiir ve akıcılığıyla alıp götürüyor insanı. Diğer şiirlerinize de baktım hepsi gayet güzel. Benim şiirinizde gördüğüm değişik tad, onu karşılıklı bir anlatıcıya kurgulanmanız oldu. Hikayeleştirerek lirik bir biçimde, çok net ve sıkılmadan okunan dizeler için teşekkür ederim.

Diyemez mi insan

İnsan: “Ormanı seviyorum, denize giden ormanı…” diyemez mi? Aşı boyası geyikler çiziyorum, içine kumrular serpiyorum, hepsi tek yürek eder sanıyorum. Öncüyüm, alıkoymak isteyen her ağaçta, dönüş yolunu bulabilmek için kendime işaret bırakıyorum. Çünkü ben dağlarda doğdum.” diyemez mi insan? Diyebilir ilk başta.

”Denizi seviyorum, köpükleri maksatsız kabaran denizi… Sefilim, sürüklediklerini topluyorum. Şeytan minaresine hiç bakmıyorum. Karşı kıyı içimde kendiliğinden çağlayıp uğulduyor. Bundan öte cesaretim yok.” diyemez mi insan? Diyebilir son aşkta.

Yarasalar kadar masum çıkarcılardık. Birbirimizi, ağzımıza varıncaya dek besledik. Sular ne zaman tersine döndü? İhanet, ne zaman öpüyormuşçasına dişledi bizi? Ara ara değil, dura dura yaşadığımızı fark ettik. Hikâyemizi üzerine yaza yaza düşündük. Mayına basan asker gibi tökezlemeden düşemez mi insan? Düşebilir çok savaşta.

Geceye şükürler olsun. Beni ortada koyan geceye… Ne kör kuyular aldı, ne bulutlar sakladı. İstese, bir çocuk bile gözü kapalı vurur şimdi.

”Elimde, ne yapacağımı bilemediğim bir aşkla kalakaldım mı ay ışığında?” diyemez mi insan? Diyebilir, her yaşta.

Değerli Edebiyatçı Arkadaşlarım,

Zaten düzyazıya çok mu çok yakın yazılmış, mahkeme tutanağı kadar açık olan bir şiiri, azıcık da olsa fayda sağlaması açısından mümkün olduğunca düzyazı haline getirmeye çalıştım. Pek bir şey değişmedi ama olsun!

‘Birkaç soru çıkarayım…’ dedim, bir sürü soru çıktı, DENİZden canlı canlı. Soru ormanındaki AĞAÇlar gibi diziliverdiler. Haydi bakalım, şimdi herkes seçeceği birkaç ağaca işaret koysun ki açıklama yolumuzu kaybetmeyelim! Aksi halde bu İMGE ORMANInda kayboluruz!

Sıradan bir aşk şiiri gibi göz kırparak gülümseyen, okuyanın içini coşturan, şairleri şiir yazmaya koşturan, ilham verici bu şiir, nasıl bir şiirmiş, okuyalım ve anlamaya çalışalım. Bakın, arkadaşın biri yazdı bile! Samimiyim, çok beğendim.

1. DENİZE GİDEN ORMAN NEDİR? O ORMANI NEDEN SEVİYOR?
2. NEDEN HEPSİ TEK YÜREK EDERMİŞ?
3. AĞAÇLAR ONU NEDEN ALIKOYMAK İSTİYOR? NASIL AĞAÇLAR BUNLAR?
4. NEDEN YOLUNU KAYBETME ENDİŞESİ TAŞIYOR? NEDEN GERİ DÖNMEYİ DÜŞÜNÜYOR?
5. NEDEN DAĞLARI İŞARET EDİYOR?
6. KÖPÜKLERİ MAKSATSIZ KABARAN DENİZ NE DEMEK? O DENİZİ NEDEN SEVİYOR?
7. KENDİSİ İÇİN NEDEN ‘’SEFİL’ DİYOR? BU SÖZCÜK, BURADA HANGİ ANLAMDA KULLANILMIŞ OLABİLİR?
8. SÜRÜKLENENLER NELER? NELERİ TOPLUYOR?
9. ŞEYTANMİNARESİ KASITLI MI AYRI YAZILMIŞ? BU SÖZCÜK BİTİŞİK YAZILIR VE ŞAİR BUNU MUTLAKA BİLİYOR. NEDEN AYRI YAZMIŞ OLABİLİR? ONA NEDEN HİÇ BAKMIYOR?
10. KARŞI KIYI NEDİR? İÇİNDE NEDEN KENDİLİĞİNDEN ÇAĞLAYIP, UĞULDAYIP DURUYOR?
11. NEREDEN ÖTE CESARETİ YOK?
12. SON AŞK NASIL BİR AŞK?
13. YARASALAR KADAR MASUM VE ÇIKARCI OLANLAR KİMLER?
14. BİRBİRLERİNİ NEDEN AĞIZLARINA KADAR BESLEMİŞLER?
15. SULAR NE ZAMAN TERSİNE DÖNMÜŞ?
16. İHANET, NEDEN ÖPÜYORMUŞÇASINA DİŞLEMİŞ ONLARI?
17. ARA ARA DEĞİL, DURA DURA YAŞAMAK NE DEMEK?
18. HİKÂYELERİNİ NEYİN ÜZERİNE YAZA YAZA DÜŞÜNMÜŞLER?
19. MAYINA BASAR GİBİ TÖKEZLEMEDEN DÜŞÜLEBİLEN SAVAŞ NEYİN SAVAŞI OLABİLİR?
20. NASIL BİR GECEYE ŞÜKREDİYOR? GECEDEN KASIT NE?
21. GECE NASIL ORTAYA KOYMUŞ ONU?
22. KÖR KUYU NEDİR?
23. BULUTLAR NASIL SAKLAYABİLİRDİ?
24. ONU NEDEN VURSUN, BİR ÇOCUK BİLE?
25. ELİNDE NE YAPACAĞINI BİLMEDİĞİ BİR AŞKLA AYIŞIĞINDA KALAKALMAK NE DEMEK?
26. NEDEN HER YAŞTA?


DİYEMEZ Mİ İNSAN? DEDİM BİLE! :)


Şiir size emanet… Ona iyi davranın, lütfen.

Başarılar, Değerli Şair Arkadaşlar…

***
Teşekkürler, Sayın Nilgün Aras…

Değme şairin şiirinde üç beş soru çıkar. Bu şiirden yirmi altı soru çıktı. Daha da çıkabilir. Duruma göre. Hele bunlara cevap gelsin… Gerçek bir sanat eseri!

‘Düzyazı, mahkeme tutanağı’ falan dedim ya şiirin sesi, ahengi, şiirselliği, büyüsü, her şeyi yerinde… Gerçekti ama espriydi.

İçeriğini dışta bırakarak, kalanını içtenlikle kutluyorum.

Mutluluklar…

Onur BİLGE

hah gelmiş işte şiirim
dilimdeki ağzımı açıp
her şey diyebilirim...

istersem dağı denize
denizi dağa devirebilirim...

dilimdeki baltayı kendi göğsüme saplar
sapını sana verebilirim...

ah ulan
çarığına yandığımın komşu oğlu
aynaya bir bak hele
makta girmiş saçlarına
söyle bakalım aylar mı geçti aradan
yıllar mı seni görmeyeli
ben ellerin oldum olalı
bayağı değişmişsin...

encik mencikler doldurmuş sağını solunu
ortadan uzun boyluydun ya hani
ben cüce kalmıştım ya yanında
sen güçlü kuvvetli,dev gibi bir şeydin ya
şimdi iplere özenip incelmişsin...

bena baktığın an
asmak için kendini
çam ağaçlarına!..

:))))))

sevgili Nilgün,öylesine karaladım,lütfen bağışla...yazdıklarımın ne şiirinle,ne de seninle ilgisi yoktur. gecenin şu saatinde,hazır iyi bir şiir okumuşken,kendimle halleşmek istedim...hepsi bu kadar...

bazı insanlar şair doğar,yaşar ve ölür diyeceğim ama diyemiyorum...çünkü şairlerin ölümsüz olduklarını biliyorum...onlar,dizelerinden akıttıkları suyu, duygu değirmenlerde öğüte öğüte un yaparlar...undan ise,insan ruhunu besleyen ekmekler yoğururlar,pişirirler ve zamana bırakırlar...zaman denilen şey ise,insanla anlam kazanır sadece...aslında anlam,ölümsüzlük demektir...

sen de varsın ölümsüzler içinde...kazandığın anlam ile..

kutluyorum sevgiyle.....

Cagrisimli yaklasimlariyla cok etkili dokunuslar birakmis siir. En etkilisi ise siirin sonunu baglamasi olmus tabii...
Kutlamak kalmis bize
Sevgi ve Saygilar.

Fikret Sahin

ormanı seviyorum
denize giden ormanı
aşı boyası geyikler çiziyorum
içine kumrular serpiyorum
hepsi tek yürek eder sanıyorum
öncüyüm kendime işaret bırakıyorum
alıkoymak isteyen her ağaçta
bulabilmek için dönüş yolunu
çünkü ben dağlarda doğdum
diyemez mi insan
diyebilir ilk başta

denizi seviyorum
köpükleri maksatsız kabaran denizi
sefilim sürüklediklerini topluyorum
şeytan minaresine hiç bakmıyorum
karşı kıyı kendiliğinden
çağlayıp uğulduyor içimde
bundan öte cesaretim yok
diyemez mi insan
diyebilir son aşkta

yarasalar kadar masum çıkarcılardık
ağzımıza varıncaya dek besledik birbirimizi
ne zaman tersine döndü sular
ne zaman ihanet öpüyormuşçasına dişledi bizi
ara ara değil
dura dura yaşadığımızı fark ettik hikayemizi
üzerine yaza yaza düşündük
mayına basan asker gibi tökezlemeden
düşemez mi insan
düşebilir çok savaşta

geceye şükürler olsun
beni ortada koyan geceye
ne kör kuyular aldı
ne bulutlar sakladı
istese bir çocuk bile
gözü kapalı vurur şimdi

elimde ne yapacağımı bilemediğim bir aşkla
kalakaldım mı ay ışığında
diyemez mi insan
diyebilir her yaşta

Nilgün Aras


.............................
KUTLUYORUM ..
HARKULADE DENKTE BİR ŞİİR..

elimde ne yapacağımı bilemediğim bir aşkla
kalakaldım mı ay ışığında
diyemez mi insan
diyebilir her yaşta
..

gönül bu illaki bir diyeceği vardır
her yaşta
kutlarım seçkiyi
saygılar

geceye şükürler olsun
beni ortada koyan geceye
ne kör kuyular aldı
ne bulutlar sakladı
istese bir çocuk bile
gözü kapalı vurur şimdi

elimde ne yapacağımı bilemediğim bir aşkla
kalakaldım mı ay ışığında
diyemez mi insan
diyebilir her yaşta

Elinize sağlık

İkinci defa dönüyorum şiire bakalım ne olacak.

Alemi ihtimalatta her şey muhtemeldir derler Sevgili Aras. Ama alemi mümkinatta her şey imkanat ile mahduttur.

Bu şiirin gariptir bende uyandırdığı duygu;
Olası durumlardan çok, olanakların merdivenlerinden bir tırmanışın öyküsü gibi geldi bana..

Mütebessim ama zehir zemberek efkarlandıran dizelerle dolu şiir öte yandan..

geceye şükürler olsun
Beni ortada koyan geceye..

Orta yerde kalakalmanın buruk tadı bir çöreklendi şu an yüreğime. Saklanacak yeriniz bile yok.Ve korunmazsınız.
Şaşkınsınız dostlar çok şaşkınsınız.Ayışığının bile anlamının tıkandığı bir yerdesiniz.


Bir başka mısra örneğin

ne zaman ihanet öpüyormuşcasına dişledi bizi..

Aslında size bir tiyo vereyim Sayın Aras. Ömer Seyfettin şimdi ismini hatırlayamadığım bir öyküsünde :

Busenin şekli iptidaisi ısırmaktır diyordu.Ve sizin mesleğinizde çokça sözü edilen mecellede de 'haddini aşan her şey zıddına rücu eder' diyor imiş.Okudum mu bana birisi rivayet mi etti hatırımda değil şu an.

Sözüm ona ki şiirinizde geçen hainin belki de aşkta hududu aştığı için sadakati ihanete dönüşmüştür.Belki de busenin iptidai şekline rücu etmiştir.

Şiir ikinci defadır böyle abuklatıyor beni.Bu abuklamayı beceriksiz yorumculuğuma değil , şiirinizin insanı allak bullak eden gücüne yıkarak sıyrılıyorum işin içinden.
:)
Saygı ve sevgilerimle

aşk her yaşta vardır her yaşın baharı ayrıdır kendi güzelliğine varıldığında anın en güzelkokusunu salar papatya çok hoş ben sevdim şiiri tebrik ve saygıyla....