Bir gidiş gittiki, hızlı ve ani.
Ardınsıra bakıp, ''dur'' diyemedim.
Dün suramdaydı da, şimdimi hani.
Al eline silahı, ''vur'' diyemedim.
Nasıl gidersen git, geriye dönme.
Yan, yakıl, kavrulda, sakın ha sönme.
Daha giremezsin, deli gönlüme.
Mutlu, yeni yuva, ''kur'' diyemedim
Ne savaşlar gördü, ne katliamlar.
Her cenk meydanında, bir eserim var.
Sen git ardın sıra, beklemem ey yar
Yüreğim taştandır, ''sur'' diyemedim
O kadar güzeldin, anlatamadım
Ömrüne güzellik-ler, katamadım.
Hayalle avunup da, yatamadım
Yüzünde taşıyorsun, ''nur'' diyemedim
Öyle bir kapıyı, çarpışı vardı.
İçimi camların kırığı sardı.
Bu aşık kaç gece sevdadan yandı.
Islanmış yastığıma, ''sor'' diyemedim
Ne umutlar beslemiştim, oysa da.
Felek muradımı, yerde koysa da.
Sol tarafım, yıkık, ezik olsa da.
Bu gidişi hayra ''yor'' diyemedim.
Nasıl bir kaçıştı, anlayamadım.
Neydi gerçek yüzün, tanıyamadım
Derin yara idimde, kanayamadım.
Yüreğimde yangının, ''kor'' diyemedim.
Bu gidişe, sabreyledim, sonunda.
Sende devrildimse, kalktım on'unda.
Yasamım cenaze marşı, tonunda.
Sabrım ilmek ilmek, ''tor'' diyemedim
inanmak isterdim tüm sözlerine.
Ben bir ömür verdim, ela gözüne.
Son defa bakarak, masum yüzüne
Senden ayrılması, ''zor'' diyemedim.
Kayıt Tarihi : 9.11.2015 00:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!