Sorguda şimal dağlarını sevdi şehir’in yetim’i
Kırıntı oldu kuytularına cürmü hacmi’n
Yitebilmeyi bekledi, çok bekledi
Kim bilir, “belki” dedi, “belki”;
“Yiten de sevebilir...”
Yırtıklarını gözyaşlarına bandırdı, kanamalarını azdırırcasına,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.