Zindana burulmuş gözlerimiz
Soluk bir nefes aldığımız
Kesik boğuk bir sesle tek diyebildiğimiz
O iki kelimeye hapsettiğimiz kendimiz
Seni seviyorum diyebilmek
Çok şaşırıyorum bazen her ağızdan fütursuzca uçup çıkıyor
masum taraflarımızda kaybolan masalsı bir şarkı oluyor
nitekim her insan diyor bunu
bir arzu ve tutkuyla başlıyor her şey
zorluklar geliyor zamanla
hasret buluyor hayallerimiz gerçeği
yontulmuş duvardan görüyoruz sevmeyi
bu muydu lan benim sevdiğim diyerek ciğerinin en derinine bir duman çekiyorsun.
Yalan sevgilere aldanıp mutluyum diyorsun.
Herkes her şey yalan söyler de güzel insan gözyaşı yalan söyler mi hiç
Biz ağlamadık mı beraber göz göze diz dize.
Bunca zaman nerelerdeydin deyip de hamd etmedik mi rabba
İçimiz yandığında sarmadık mı biribirmizi.
Çünkü müşriklerimiz vardı bizim
Öyle bir dünyaydı ki bu başkaları faşistçe söz sahibi oluyordu hayatımızda
Dayanacak hiç bir şey kalmadığında artık sevdiğimizi sevgimizi yoruyorduk.
Nicedir ki yaşamak ölümle kalımla geçer sabrı sükut eder
Nicedir ki aşk abı hayatı içmek gibidir dudaklarından
Ölümsüzüm artık dersin
Seviyorum
Seni seviyorum dersin.
Yaşamaya hasret değiliz esiriyiz çünkü her koşulda bir şeylerin
Ne özgürlük sevdasıdır bu ne de vatan aşkı
Güven veren aşklara da muhtaç değiliz belki
Sadece iki kelam bir selam olsun da
Şu sol yanımda da sevdiğim olsun
Göz yanlarını kırıştıran gülüşlere hasretiz
Birken iki olmayan ama iki kişini bir ettiği zamanlara
İşin gücün arkadaşın atıp tutan orta oyunundan uzak tutup da
Sevmelere hasretiz
Sevdiğimize hasretiz
Fütursuzca atmak gibi değildir gerçekten bunu söylemek.
Çünkü zordur gerçekten
Ben sana her gün çiçekler alacağım
Masallar söyleyeceğim
Sana güzel yemekler yapacağım
Sana bir şey olmayacak hep yanında olacağım demek isterken
Ağzımızdan çıkan o mahcup iki kelimedir yüzümüz kızarırken
Seni seviyorum.
Kayıt Tarihi : 21.7.2015 22:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!