Diye, Diye
İşte şu dünyaya, geldik gideriz,
Ellerin gülüne, al diye, diye.
Ezelden ahiri, niyaz ederiz,
Firkati yürekten, al diye, diye.
Bunca yıl aşk ile sardık taşını,
Akıttıkça sildik, gözden yaşını,
Azat ettik göğe, gönül kuşunu,
Muhabbet yolunu, bul diye, diye.
Kibir ile kini, gömdük toprağa,
Türap olduk daldan, düşen yaprağa,
Muştuları saldık, telli ırmağa
Dostun yarasına, çal diye, diye.
Kader bahçesinde, ehli naz ile
Oğul, uşak, gelin, baba, kız ile
Bir değil, bin sene hatır, söz ile
Sarıldık dikene, gül diye, diye.
Edep, Erkan ile bulunduk sazda,
Gahi piştik kış da, üşüdük yazda,
Benlik pişirirken, ateş_i közde,
Geçti ömür ahla, el diye, diye.
Haram zade ile açtık arayı,
Kem damardan ayrı, ölçtük darayı,
Abı hayat ile sardık yarayı,
Nedir bu baştaki, hal diye, diye.
Namert dostla gelin, ettik parayı,
Ayağına serdik, köşkü, sarayı,
Aşk_ı muhabbetle, kurduk sofrayı,
Tuza bandık gönlü, bal diye, diye.
Yüksel Bey ocaktan 02.09.2017
Yüksel BeyKayıt Tarihi : 8.9.2017 22:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!