Kaçak çay kokusuyla,
Süsledim nefesimi.
Avuçlarımı kınalarla işledim.
Buram buram çam kokan beliklerimi
Dicle hasedinden su vermeyince
Yıkayamadan geldim...
Ana dilini bilmediğim bir adamla
Aşk diliydi,
Konuşmak istediğim.
Onu da bir türlü beceremedim
Ve dağ kapısına indim...
Devlet kapısı,
Sınır kapısı,
Zından kapısı,
İteklendim yıllarca sağa- sola
Ve sol yanıma,
Acılarıma,
Tutunarak kapısına geldim.
Bir sorum var,
Ey! Diyarbekir
Bana boyun eymeyi öğreten o gözleri
Neden bir kez olsun öpemedim?
Artık büyük şeyler değil beklentilerim.
Sürgünda bir agoraya döndü yüreğim...
Dört kapısına da yasağı asmış.
İmkansızı.
Öleceğim.....
Duyy sesimi Diyarbekir,
Aç kapıları
İçeri gireyim.
Kayıt Tarihi : 5.9.2003 21:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)