Diyarbakır ehlin nimet
Yolun pervaz, güven asker
Derya der güçlen diren
Yolun uzun, diren asker
İster kara, ister deniz
..
Mor sümbüller, neden boyun büküyor
Gözler pınar olmuş, oluk oluk akıyor
Her seherde, şafak bir hoş söküyor
Ne güzeldir, Aanadolu yaylası
Bir hoş olur, Köyde tandır ocağı
..
bilmem sende ne arıyorum,
neden gözlerinde kayboluyorum,
sende kendimi mi arıyorum,
yoksa seni mi kendimde ariyorum?
bilmiyorum...
bilemiyorum
..
Üstünde yükü taşıyan
Kaldığım evde yaşayan
Deli bir rüzgar eserse
Olursun bizle üşüyen
Derdimi dinleyen duvar
Halimi anlayan duvar
..
Diyarbakır kokardı saçların, gözlerin bahrewan
Her geldiğinde bana sen dururdu zaman
Firar ederdim gözlerine mülteci olurdum
Ben peşinde rüzgar olurdum
Ben peşinde Ferhat ourdum
Ben peşinde Fırat olurdum sen de Dicle
..
NASIL UNUTURUM
Sen kazanılmamış kavgamsın
Söylenmemiş türküm
Nasıl unuturum seni
Sen daha yaşanılmamış yarınımsın.
Takvimlerde bile yok o dediğin gün
..
İşte böyle kayar
Dünyan elinden
İşte böyle
Hasta kalbin kalır elinde
Tanrım,
Alma canı benden
..
Nedendir bilmem
Bu sessiz haykırışlarım
Nedendir bilmem
Sular mı yandı gözümde
Akmaz oldu gözyaşlarım
Sular mı yandı gözümde
..
İNANIR MISIN
Sensiz iki yıl geçti aradan
Ve ben hala matemdeyim
Gecenin bir yarısı uykuya hasret
Senin için hüzünleniyorum desem inanır mısın?
Esmer teninin rengi girer
..
Dıngıl hava havuzunda
Bir karpuz var omuzunda
Oruç tutmak çok sevaptır
Diyarbakır temmuzunda
Aşefçiler çarşısı var
Malik Ejder orda yatar
..
Yıprandı
Ve de eskidi gençliğimizin mor menekşeli sevda libaslı elleri
Bu ne muhteşem, soylu
Heybetli bir sevda
Ve dert ki, aklım allak bullak oldu
Aklım, ömrümün denizlerinde alabora oldu
..
Burcu burcu kokan sevgini hasretinle özlediğimde
tüm çiçek kokularını bir mevsimde toplayıp seni
teker,teker koklayarak aşkımla kalbini sulamak isterdim
Zagros ta eriyen kar tanelerinde damla,damla senin için
toplayarak gözlerimin maviliğinde sana denizi halı gibi
ayaklarının altına sermek isterdim…!
..
Delir bitmeyen gökyüzü,
Kıyamet depremler yaratan yeryüzü yarıl, paramparça ol,
Kendini at uçurumundan aşağıya ve yok et bedenini güneş,
Kızıl şafaklar ardına gizle gözlerini yıldız,
Utancından bakma,alnının çizgisi belirmesin bulut,
Gün,sende kekeme adımlarını bitir olma bir daha,
Gelmeyen sabahı beklemek düşsün seninde payına, gece...
..
Aşk badesini içtiysen eğer,
Tutma nefesini diz ele verir.
Evinle ilgili sırrın var ise,
Merak etme; oğul, kız ele verir!
Zevk-i sefayı terk ettiysen!
Her zorluğa mutlaka sen yettiysen,
..
Hayır ola arkadaş siz kimsiniz,nerdesiniz
Burası TÜRK vatanı bir hatırlatalım dedik
Sen bizi tanırsın da biz seni hiç tanımayız,kimsiniz
Adam olmayanlara biz zaten TÜRK dedirtmeyiz
Sen TÜRK milleti deme zaten,hiç fark yapmaz
Peşkeş çekenlerle zaten bizim hiç işimiz olmaz
..
Liseli kız
ey mavi entarili
kızıl gömlekli liseli kız,
sen artık arama beni
eli silahlı adamalar
ayırdı sevdamızı
..
Ne Köse dagindayim ne de Bey daginda
Ne Zara´dayim ne de Kizil Irmakta´tayim
Ac yüregini öp beni, ordayim
..
Yüregimizdeki serseri boranlardan geriye sadece bir yıl kaldı,
Gözlerimizin girdabında son kez boğulduğumuz yerden geriye koca bir boşluk!
Avuçlarımızdaki hayat çizgimizin üzerine oturan kendi gülüşlerimizin bittigi yere dokunuyor zaman,
Asırlık acı yükü sırtladığımızın geçmişinden savrulan bu gündü biliyor musun? ...
Senin türkülenen gözlerine asılmıştı gün anımsa,
Benim şiirsel heyecanlarımın başbelası yanakların,
..
Bitmeyen bir öfke bu nasıl bir öç
Dağlar kan akıyor Diyarbakır'da
Altmış beş yolcuya mezar olan göç
Yürekler yakıyor Diyarbakır'da
Duyuldu haberle köşe bucakta
İki bin üç yılı sekiz ocakta
..
Titredim önünde, bedenim dondu.
Ölümü hissettim, gözlerim doldu.
Benim için yattığın bu aziz yerde,
Hürriyeti öğrettin bastığım yerde.
Bir inanç için dökülen kanlar,
Vicdanı olmayan sizi mi anlar?
Ocağı terkedip koşmuş ölüme,
..