Onu tanıdığımda Bekçiler Fedai Kebiz İlköğretim Okulu’nda çalışıyordu. Fethiye Milli Eğitim Müdürlüğü, ilçemizdeki okullardan gelecek öğrenci ve öğretmen yazılarından oluşacak “ Milli Eğitim Fethiye” dergisi çıkarmayı planlayınca, derginin genel yayın yönetmeni olarak onu görevlendirmişti.
İlk sayısı çıkıp da dergiyi incelediğimde, benim de bu dergiye bir şeyler katabileceğimi düşündüm. Derginin gönüllülük esasına dayalı bir çalışma sistemi vardı. Yani dergiye gelen yazıları inceleyen, değerlendiren, düzelten öğretmenler görevlendirilmiyor, isteyen öğretmen Fethiye Öğretmen evi’nde yapılan haftalık toplantıya katılabiliyordu. Ben de bir Cumartesi günü katıldım derginin inceleme kuruluna. Oradaki öğretmen arkadaşlarla ve Mahmut Özkoca’yla iyi bir diyalogumuz oldu. Üç sayı daha çıktı aynı ekiple, “ Milli Eğitim Fethiye” dergisi. Sonra ara verildi.
***
Mahmut öğretmen, yayın ve yayımcılık alanında deneyimli, bu işleri severek, aşkla yapan bir insandır. Kendini yazın ve şiire adamıştır adeta… Ha, bir de çocuklara…
..
Sen konuşunca,
Dudaklarından ayrılmamak için çırpınan kelimeleri kurtarmak isterdi dudaklarım.
Ama yapamazdım...
Oysa bir kaç kelime duacım olsaydı o zamandan,
Belki şimdi böyle sensiz kalmazdım...
Şimdi yoksun ya,
En çok dudaklarım küskün bana...
..
ANADOLU’MUZ DOST TEBESSÜMÜN DUYARLILIĞINDA MUHAFAZA EDİLENDİR! .
= 000.008 =
KİMSE; DOST TEBESSÜM DUYARLILIĞININ TAKDİRİNİN ÖNÜNE GEÇMESİN! .
DÜN; HADDİMİ AŞTIM DEMİŞTİM, BUGÜN; SORUMLULUĞUMUN BİLİNCİNDE! .
DÜN; MUHASEBE BÜROMUZDA: KAÇACAK BİR YER ARADIM, KENDİM ADINA! .
..
Haydar paşadan sevkiyat sürüyor.
Bavulu omzunda bir can yürüyor.
Pazar kurulmuş hududa
Canlar açık artırıma çıkıyor.
Mehmetim gözü yaşli anan
Teller ardinda seni gözlüyor.
..
Saçlarını okşuyorum, kirpiklerin dudağımda.
Kokunu çekiyorum içime,
Bu kokunun son nefesime kadar gitmeyeceğini bile bile.
Yüzünü öpüyorum, tadını bir daha unutamadığım.
Avuçlarını öpüyorum, saçların yüzümde geziniyor.
Gözlerini süzüyorum, biliyorum seni seviyorum.
..
31 Ağustos bin dokuz yüz dokuzan dokuz,
Akşam saat yirmi otuz da ay parladı,
Yıldızlar sıraya dizildiler delilo oynayarak,
Bir bambaşka olmuştu Diyarbakır sokakları.
Sabaha kadar parladı yıldızlar,
Başkım karanlıkta kalmasın diye,
..
Gökyüzüme yıldız yaptıklarım..
Hepsi kaydı birer birer.
Nerede karın ağrılarım,
Nerede içimdeki kelebekler?
Hangi iklime uçtunuz ki şimdi öksüz bu çiçekler?
...
Yaşarken yaşanamamışlıktan
..
Güzel Türkiye’mi gezdim dolaştım
Edirne’yi Kars’ı Artvin’i gördüm
Engin sahillerden güneye geçtim
Diyarbakır Urfa Mardin’i gördüm.
Hakkari ilinden kuzeye doğru
Önüme çıkmıştır koskoca Ağrı
..
Duymayan kalmamış endamını
Her kamil ve kurt tatmış tadını
Çakallar namerde vurmuş adını
Görmeden yorumun yapanlar gelsin
Diyarbakır etrafı surlu çepe
Kimi hanımlar sürmeli yüzlerde peçe
..
Gece koyusu yalnızlığımda,
Senli düşler vurur şakaklarıma.
Hayalinle köşe kapmaca oynarken
Nasıl çocuğum bir bilsen...
Bir bilsen yokluğunun
Misketlerimin alınması olduğunu ellerimden...
Sana dair herşeyin anlamı bir başka,
..
Bir Seraptır Geçer Dediler
Bir Meltemdir Eser Dediler
Seni Ne Kadar Çok Sevdiğimi Güzelim
Bilemedin, Bilemedin
Aşk Seninle Başlar, Seninle Biter Dediler
Aramak Nafile O Kendi Gelir Dediler
..
Ey tarihin bilineninden bilinmeyeninden gelen
Ey gövdesinde nice ırmaklar taşımış nehir
Önüne çıkan adanın solundan sağından dolanırken; şimdi
Soldan akan da sen, sağdan akan da senden; değil midir?
Sen ki; ırmakları sinene aldıkça büyüyüp serpildin
Nice uzun yol geldin; onlar seni getirdi, sen onları getirdin
..
7 bölgesinde 4 mevsim yaşatır
Güzel ülkem Türkiye
Sonbaharı,ilkbaharı,kışı,yaz hepsini birlikte yaşatır
Güzel ülkem Türkiye
Bursa'nın şeftalisi
Trobzon'un hamsisi
..
Yagmur yagsın isterdim bu akşam,
içimdeki hüznü ve özlemi alıp götürmesi için,
Rüzgar essin tofan çıksın isterdim bu akşam,
sendeki beni, bendeki seni iletmesi için,
Kar yagsın isterdim bu akşam,
..
Yurda ve dünyaya,yayınlar yapan,
Dinleyelim her gün,TRT 4'ü;
Güzel programlar sunan Radyodan
Dinleyelim her gün,TRT 4'ü,
Tanıyalım bir bir,Anadolu'yu.
Saat 12'den 17'ye dek,
..
Ahtapotlar sarmış dört bir yanımızı,
Ses çıkaran yok emiyor kanımızı,
Uykudayız hepimiz duymuyoruz acımızı,
Uyan ey halkım! . O derin uykudan.
Bak yapraklar sarardı mevsim sonbaharda,
Aç gözünü bir bak, seçim var mart ayında,
..
İşte! Bir bayram daha geldi,
Sılamdan epeyce uzakta,
Bu gurbet ellerinde,
Bir hüzünlü bayram daha…
Bayramlarda gurbet daha zor, daha acı,
Alışamadım bir türlü buralara.
..
Eskisi gibi binemiyorum atıma, Diyarbakır boylarında
Ne kızlar tavlamıştım halbu ki,boyumla posumla
Biliyorum kendim olamayacağım hayatım boyunca
Bu hastalık yer bitirir beni…
Ülkemi savunurdum,kendim olduğum başkentim de
Nevruz ateşiyle tutuşurdum yüz binlerle
..
Ne zaman yalnızlık çökse üstüme çırılçıplak,
Efkârlansam ya da çatacak yer arasam.
Bir çocuk gülüşle bile ağlayacak olsam,
Asi başımı alır giderim dağlara.
Bu isyankâr gönlüm ne zaman alevlense,
Nankörlükleri çekemez olsam ne zaman.
..
kırklar dağındayım
ayaklarımın altında on gözlü köprü
ufkumda diyarbakır kalesinin silüeti
dicle sakin
dicle kıvrım kıvrım
şahmeran
..