DİYARBAKIR ŞİİRLERİ

Ne güzel seni düşünebilmek

Akan geceyi sana adayabilmek

Gözlere uykuyu haram kılabilmek

Ne güzel
..

Sen dünyama çok uzak bir yıldızdın,
“Vazgeç” dedim, vazgeçmedi bu gönül!
Şu ömrümü benden çalan hırsızdın,
Sevdan ile az çekmedi bu gönül!

Yalçın dağlar yolumuza durmuşken,
Zalim felek pususunu kurmuşken,
..

güzel bir bahar günü, bir güneş gibi doğdun
melek gibi yüzünle, mutluluklar getirdi
sevimli bakışınla, hepimize gülersin
minnacık ellerinle, hep oynaşıp durursun
..

Çiçekler burada mevsime dargın,
Baharım gelmeden açmam diyorlar.
İnsanlar burada ölüme kırgın,
Vuslata ermeden göçmem diyorlar.

Burda gülmek yoktur, matem var her gün,
Hangi yüze baksam hepsi de üzgün,
..

Hangi diyara beleyeyim ahiri,
Hangi diyara gömeyim evveli.
Tek diyar sevdim Nekir,
O da,O da Diyar-ı Bekr.
…
Dicle’yle doyamazken suya,
Fırat’tan da düşmez umutsuzluğa.
..

Unutamaz oldum kara gözlerini
Haftalarca alamadım haberini
Zaten felek vurmuş bana sillesini
Sende vurulmuşun dürme defterini
Açta gönlünü ben girem birazcık sevsen beni

Viran olmuş şu gönlümün bahçesinde
..

Beynimde daireler çiz
Uykularımdan uyandır
Yollara sal beni.

Vakitsiz sorular sor
Habersiz çık gönlümden
Cevapsız bırak beni.
..

Nisan yağmurları altında yürüyorsan usulca
Sırılsıklam ıslanıyorsan kaldırımlarda
Hala susuyorsan ve bekliyorsan umutla
Yer deniz gök haykırır
isyan eder hayın sevdalara

Acıyan yaraların uslanmıyorsa
..

Bir şehir göster bana!
Diyarbakır kadar onurlu,
Mardin kadar tarih koksun.
Ağrı dağı gibi yüksek,
Yalova kadar küçük olsun.

Bir şehir göster bana!
..

Yüzümden düşen bin parça
Yüzümden düşen gelmez geri
Bir tebessüm vardı, garip, mahzun
Yüzümdeydi, bendeydi, vardı
Yüzümden düştü...

Şimdi bir hüzün var yüzümde
..

aybüke
bir yanım olsa diyarbakır
bir yanım mardin
şafağa karşı
canımı dağ kapıda verdim
ağlama aybüke
umudum sende kaldı
..

Gece karanlık bir mabetti arzulu günahlara,
Birer birer söndürülmüştü sevda mahkumlarının yıldızları,
Ve uzun uzun anlatıyordu gece güneşin doğuşunu.

Umutlar son buluyordu bir çocuğun cansız bedeninde,
Ağlayan bir annenin son çığlığıydı belkide,
Ve binbir emekle büyütülen çocuğun bedeniydi yerde yatan.
..

Hayat benim için bir aydınlık yol
Önümdeki ışık, sensin sevgilim
Sakın ha vazgeçme, hep gönlüme dol
Kıymet verip seven, sensin sevgilim

Ayın şavkı vurmuş coşkun sulara
Daldım senin ile güllü bağlara
..

Bir çocuk anımsıyorum. Doğuda. Hani birçoğunuzun sevmediği yerde...
Hani her çocuk gibi oradakilerinde, nerede doğacaklarını seçemedikleri bir yerde. Belki Diyarbakır, belki Kars, belki Hakkari. Herneyse...

Bir soru anımsıyorum. Doğuda. Hani birçoğumuz gibi, orada büyüyen çocuklarında sahip olmak istedikleri oyuncaklara sahip olamadıkları biryerde... Baba ‘’ mayın nasıl dünyaya gelir’’ diye soruyorlar. Tıpkı bizim ‘’baba ben nasıl dünyaya geldim’’ sorularımızdaki aynı masum ifade ile...

Oysa ki; hepimiz aynı halayın birer zılgıtlarıydık. Ölümüde vardı bu dünyanın, gördüm. Türk’te de,Kürtt’e de, Çerkez’de de, Gavur’da da gördüm... Hepsinde aynı acı.. Sadece lisanlar değişik. Sadece yazılışları değişik. Sadece sesleri değişik. Ama aynı acı... İnsanız biz! Gözlerimizin renkleri farkı sadece, oysa ki; gözyaşlarımızn rengi aynı...

..

Gitsem...

Ölü Deniz'de canlansam, yenilensem.
Olympos'ta, Çıralı'da yaksam yıllanmış acıları
ve yine orada kurusa gözyaşlarım.
Sonra çöksem falezlere,
günü batırsam tekrar doğsun diye.
..

Ben seni türküler gibi sevdimm...
Ben seni saflık derecesinde sevdim..
Ben senii bir kuşun özgürlüğü gibi sevdim..
YA SEN...

Güneşin doğuşunu izler gibi..
Ben senii öyle seyretttim
..

Buz gibi hava, gökyüzü ağlıyor
Yürekler buz tuttu, yaz gelemedi
Bulutlar yavaş güneşi eğliyor
Bekledik sabırla, yaz gelemedi...

Dutlar bile oldu, çiçekler açtı
Leylekler katarla kuzeye göçtü
..

'ANNE' demeyi öğrendim
'BARIŞ' diye çığlık atmayı henüz öğrenememişken...
6 aylık bir çocuğum
bana kim öğretti büyümeyi?

henüz oynamayı öğretmedim
öğrenme nedir anlıyamamışken...
..

Soluduğun hava bastığın toprak
Kokmuyor buralarda.
Kaldığın sokak,yüzüne inen sağanak
Çok uzaklarda.
Anlamsız başıboş yürüdüğüm sokak,
Soluduğum hava bastığım toprak.
Özlem hala içimde aynı korkak.
..

Hakkari, Diyarbakır, Şırnak, Tunceli,
Herbiri bizim vatan kardeşim,
Namertler mehmete pusu kurarken
Sokakta gezme, utan! kardeşim,

İçimize fitne sokarlarken
Bayrağımızı yere atarlarken,
..