Sana değil bu susmalar tek sana değil her şeye
Umursamazlığına hayatın bir kenara itilmişliğe
Sevgilere, sevgililere, heba edilmiş geçmişe
Usanmaz bir met cezir, ruhum gidip gelmekte
Yarım kalmaya çaresiz, sevildiğim her yürekte
Olur olmaz her sebepten kan damlayan gözlere
Ruhun açlığı bir şeye ve ona olan özleme
Uykusuz, yalnız ve soğuk ömre bedel gecelere
Müşkülümü bilmeden, can yangını sözlere...
..
En kalabalık zamanımda kendim kadar yalnızdım,
Şimdi yalnızlık istiyorum, zihnimde kuru kalabalıklar.
Susuyorum artık evet, konuştum anlatamadım.
Ben böyle konuşuyorum, haykırdım duyulmadım...
Gidiyorum şimdi herşeyden, gelmek için gidiyorum.
Düştüğüm bu yolda, tek azığım olmamışlıklar.
Kaybolan yıllarımda kendimi arıyorum,
Mübaşir çağırıyor, hayatla duruşmam var...
..
Bu gece,
Aşkın dumanı sen
ateşi ben olayım.
Yakalım geceleri
buz mavisi gündüzlere inat.
Güz yanığı olsun
zemheri düşlerini ısıtan
ve mavi umutlarda sönsün
bu yürek yangınları...
..
Kimi geceler, yaralı kelimeler geçiyor içimden.
Çok azı vurulup düşüyor dilimden.
Bir çoğu kendini bir iç uçuruma atıyor,
Yüreğimin en ücra yerinden...
Çığlıklarımı bir ben duyuyorum,
Yalnız ben...
Ne çok mühre bağlamış kelime varmış içimde...
Ölememiş... Bir bilsen...
Ah bir bilsen, duâcım olurdun Râb'den...
..
Ayın yüzü parlarda ardı zifir karadır
Kimi gözde yaş iken kimi kalpte yaradır
Keşke diye üzülmek gün geçince ne fayda
Deneyipte kaybetmek inan daha âlâdır...
İnsanoğlu bu işte bir ümitle doğulmuş
Şu üç günlük hayattan neler neler umulmuş
Korkup düşememişsin yaşarken nice yola
Birde bakmışsın sırat tam önünde kurulmuş...
..
Gece her şeyi örter de,
Gözlerimi unutur sen düşünce usuma.
Sağa dönsem sensizlik,
Sola dönsem yalnızlık,
Nasıl kavuşayım uykuma?
Özlemin gardiyandır aldığım her nefese,
İçten içe çürüyen bir virana dönmüşüm.
İnan yıkılacağım bir kelebek üflese,
Böyle tenden uzakta çırılçıplak donmuşum...
..
Gitsem...
Ölü Deniz'de canlansam, yenilensem.
Olympos'ta, Çıralı'da yaksam yıllanmış acıları
ve yine orada kurusa gözyaşlarım.
Sonra çöksem falezlere,
günü batırsam tekrar doğsun diye.
Nemrut'a koşsam yalın ayak, Kleopatra Kumsalından,
Acele etmesem ama yetişebilsem, gün doğmadan.
Günle birlikte geri dönsem, doğudan batıya.
..
Sen konuşunca,
Dudaklarından ayrılmamak için çırpınan kelimeleri kurtarmak isterdi dudaklarım.
Ama yapamazdım...
Oysa bir kaç kelime duacım olsaydı o zamandan,
Belki şimdi böyle sensiz kalmazdım...
Şimdi yoksun ya,
En çok dudaklarım küskün bana...
Yokluğunun dayanılmazlığını haykıracağım,
Gel gör ki dudaklarım itaat etmiyor bana.
Sanırım,
..
Gökyüzüme yıldız yaptıklarım..
Hepsi kaydı birer birer.
Nerede karın ağrılarım,
Nerede içimdeki kelebekler?
Hangi iklime uçtunuz ki şimdi öksüz bu çiçekler?
...
Yaşarken yaşanamamışlıktan
ve olmamışlıktan miras bu dizeler...
...
Şimdi yazıyorum ya,
..
Gece koyusu yalnızlığımda,
Senli düşler vurur şakaklarıma.
Hayalinle köşe kapmaca oynarken
Nasıl çocuğum bir bilsen...
Bir bilsen yokluğunun
Misketlerimin alınması olduğunu ellerimden...
Sana dair herşeyin anlamı bir başka,
Bir günaydının bile bayram sabahı bana..
Hani delindim ben senin?
Hani deliye her gün bayramdı?
..