Uzun gecelere yol aldım
sensiz yağmurlu bir gecede
zifiri karanlık ve Azrail kol gezer
bu Diyarbakır sokaklarında..!
Hayaline dalarak ölümlü bir gecede bile
defterin yapraklarını devirir gibi
sokakları deviriyorum
bu Diyarbakır sokaklarında..!
..
Güzelliğin güneşi kıskandırınca Diyarbakır seni ağlarken bende seni sözlerimin gizeminde şiirlerimin noktalarında ve virgüllerin de yazıyorum. Güzelliğin kıskandırınca sana olan sevgimi sensizliğin hasretinde
Dicle nehri gibi akıtıyorum.
Güzelliğin kıskandırınca varlığını önemli kılan senin yokluğunda
seni anlatabilmek değilmidir. Güzelliğin kıskanrınca senin simsiyah saçların kap kara gecemin sessizliğinde vurgun yemiş hüznünde gözlerinin ışığında yarınları seninle umutlandığımda aydınlık günlerde seninle mutlu olacağım günleri hayal ediyorum.
Güzelliğin kıskandırınca sana dalıp bakışırken gözlerim gözlerinde o an bende senin dalmış dalgalı bakışlarında yüzüyorum. Güzelliğin kıskandırınca Kara kaşların özerindeki çizgilerden kalbimin şehrine doğru esince seni rüzgar misali kalbimin zirvesindeki dağların en yükseğinde yaşamak istiyorum.
Güzelliğin kıskandırınca soğuk esen bakışların üşüyen duygularımı buz dağına dünüştürsede elbet birgün kalbinde güneş doğar elbet sensizde bu bedenim ısınır sevgilim. Güzelliğin kıskandırınca umudu tükenmiş hayalden mahrum olmak varlığını inkar etmek demek değilmidir.
..
Bu Şehir Boş Kalıyordu
Gidişin koskoca şehri boşaltınca
Diyarbakır seni eksik yaşıyordu
sen yokken ben bir hiç kalıyorsam
bu şehir sensiz anlamsız kalıyordu.
Gidişin kalbimin sokaklarını bomboş
sıradan bir çöle dönüştürünce
sana bakınca gülümseyen yüzüm solmuş güle dönüşünce
..
Boş rüyaların hayallerinde söylenmiş sözden ibaret olsanda
sonradan düzeltilmiş cümlede yeşile dönüştüğün an gibiydin
ben seninle yaşarım dediğimde anlamı adında gizli sözden ibarettin
maviye karışan taşların güzelliği gibi söylediğin sözleri kime vaad edeceğim
Ben seni gözlerimin içindeki dünyada yada hayalini kurduğum gecede izlerken
her filimin baş rolünde sen olunca ben umudunu yetirmiş yarınınmı olacaktım
az kelimeden çok söz söylenmiş özü varlığın olan yada sen olunca
gözlerimizin bakıştığı göz yaşların nehrinde hayallerimiz yüzerken
..
Nefesim ensende yüreğin yüreğimde sayıklar her gece
sevgi sözleri bir rüzgar gibi kulağında fısıldarken
seni seviyorum ey gönlümün şehri dediğimde
karşında diz çöken kalbim öyle çaresiz kalır yine.
İlk nakline muhtaç bu bedenim
senin dokunuşunla birdaha can bulsa
iki kalp bir bedende buluşurmu sence
bin ah yerine bin kahkahaya karışan sözlerim severmi gözlerini.
..
Burcu burcu kokan sevgini hasretinle özlediğimde
tüm çiçek kokularını bir mevsimde toplayıp seni
teker,teker koklayarak aşkımla kalbini sulamak isterdim
Zagros ta eriyen kar tanelerinde damla,damla senin için
toplayarak gözlerimin maviliğinde sana denizi halı gibi
ayaklarının altına sermek isterdim…!
Cudi de Nuh gemisindeki kalıntılardan sana umut
Yolculuğuna çıkacak gemiyi yaparak Ağrının zirvesine çıktığımda
sana seslenip Van denizine yelken açarak karanlık batmadan
..