Diyarbakır Şiiri - Mim Mustafa Hakan

Mim Mustafa Hakan
111

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Diyarbakır

Diyarbakır; kara taşlar, kara tâlih.
Makâm-ı enbiyâ, sahâbi ve sâlih.
Dicle; ölüm akar, ecel kadar yakın.
Hep dert inler, bu şehrin göğsünde târih.

Yaşlı Sûr hâlâ özler Selâhaddin’i.
Bilir ki elbet o ruh kurtarır dini.
Ve Ulu Cami, kadim mâbedi Hakkın.
Tapudur, bekler Belde-i Âmed’ini.

Yemyeşil Hevsel bir cennet alâmeti.
On Gözlü Köprü, Suzân’ın emâneti.
Gönülsüz bir derviş misâlidir, aşkın.
Suya sessiz söyler, sırlı kerameti.

Karacadağ beli kambur bir ihtiyar.
Tohumun toprağa ilk düştüğü diyâr.
Mâzisini anlatır âtîye Şark’ın.
O bakır tebessümü, eder bahtiyar.

Türküler söylenir her bir küçesinde.
Dört kapı birden açılır bahçesinde.
Giryân analar, gözler hüzünle taşkın.
Ciğer-sûz nice hâtıra pençesinde.

Ey Diyar-ı Fahr ipeğin, gülün yurdu.
Seni bâd-ı belâ2 mı böyle kavurdu?
Felek, ne zaman döner tersine çarkın?
Birlikte gezer mi ki kuzusu, kurdu?

Kaç renk var bu âlemde bilmezdim, kördüm.
Kalp kozamda arzumu, burada ördüm.
Yûnûs, can veren bu yeri unutma sakın.
Deme bir hayal olmuş, bir rüyâ gördüm.

Ağustos 2015

Makâm-ı enbiyâ: Peygamberlerinin makamının veya mezarının olduğu yer.
Selahaddin: Selahaddin-i Eyyubi
Belde-i Âmed: Diyarbakır’ın eski isimlerinden biri
Hevsel. Hevsel Bahçeleri: Dicle Nehri ile Diyarbakır Surları arasında kalan, nehir kıyısındaki bahçeler
Kûçe: Dar sokak, Diyarbakır sur içi sokakları
Giryan: Ağlayan
Ciğer-sûz: Ciğer yakıcı acı, üzüntü
Diyar-ı Fahr: Diyarbakır’a bir zamanlar verilen başak bir ad, övünülecek diyar 2 Bâd-ı belâ: Bela rüzgârı

Mim Mustafa Hakan
Kayıt Tarihi : 26.5.2021 10:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mim Mustafa Hakan