DİYAR-I BEKİRLİNİN HAYALİ
Kediler, "Bu şehir suda boğulacak!" derlerdi,
Bu su Karacadağ'ın karından damıtılan sudur derlerdi!
Bu su, kurar bazaltın deliklerinde pusu,
Süzülür oluklardan Hamravat’ta testiler dolusu,
Fıskiyelerden çarpar şehrin alnına su,
Surların altından süzülür Cennet Irmağı'na su!
Ahtapot bir koluyla sarar Alipınar'ı su,
Döker göz yaşını Hz.Süleyman'a su,
Anzele'yle uçar gökyüzüne su,
Şehrin sokaklarında kaynar bengisu,
Çağlar kaya dibinde Kayapınar’da su,
Kulağımda bir söz çınlar:
"Bakar gökten yıldızlar, akar bu su!"
Hani nerede Alipınar?
Havuzunda kıvrılarak yüzen incili balıklar?
Mavi suyunda yüzen yengeçler nerede?
Nerede yaz sıcağında?
Serinlenen mandalar?
Ne yaptınız, nerede kanat çırpan,
Yeşilbaşlı ördekler,
Nereye akıttınız Alipınar’ın suyunu?
Yüzü aya dönük insanlar!
Kuruttunuz, balıkların billur suyunu!
Döktünüz kaskatı beton yığınlarını!
Ayn-ı Züleyha suyunda yüzmüyor artık,
Güzelim kar beyaz kazlar?
Havada cirit atmıyor, ala martılar?
Neden antik su boşa aksın, bu berrak pınar?
Hz. Süleyman göletinde,
Neden zıplamasın balıklar?
Ne güzel olurdu Fiskaya'da şelale,
Buluşurdu uygarlıklar, Dicle Vadisi'nde!
Uzanırdı, Dicle suyu Şatt- ül Arap'a,
Pusu kurmuş okyanus, Basra'da,
Geçer boğazından Hürmüz Boğazı'nın,
Saklanır, devenin hörgüçleri arasında,
Kızıldeniz'den yürür, Süveyş Kanalı'na,
Kavuşur beyaz suyla, Elhamra Sarayı’na,
Akdeniz'in, karışır tuzlu suyuna.
Dolaşır sonra Ege dolambaçlarını,
Kutsar İstanbul’un Haliç kıyılarını,
Sürer Eyüp Sultan’da dinlenme sefasını.
Yumuşar terkoslar Hamravat suyuyla,
Tatlanır İstanbul'un suyu Ayn-ı Züleyha suyuyla!
Haristaniyim, olsaydı Diyarbakır'ın sahibi!
Gerçekleştirmez miydi bu gümüş hayali?
Aksaydı özgürce İstanbul'a Karacadağ suyu!
Alkışlardı yıldızlar, iki güzelim suyu!
Haristani
Mehmet Şerif Cebe
12 Temmuz 2018, 22:14, Perşembe
Mehmet Şerif Cebe
Kayıt Tarihi : 30.3.2019 19:24:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




TÜM YORUMLAR (1)