Dîvân-ı İlâhîyât 50

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Dîvân-ı İlâhîyât 50

Yeter oldun fenâ bağında nâlân
Yürü bülbül yürü dost illerine
Edip tâvûs-ı kudsîlerle cevlân
Yürü bülbül yürü dost illerine

Gülün rengine aldanma geçe gör
Bu kesret merg-zârından uça gör
Varıp vahdet şarâbından içe gör
Yürü bülbül yürü dost illerine

Gülü sanma ki derdine devâdır
Sivâ hubbu çü beyhûde hevâdır
Ko gayrı maksad-ı aksa Hudâ'dır
Yürü bülbül yürü dost illerine

Görüp pervâneyi andan sebak al
Göyündür nâr-ı aşka per ile bâl
Mecâzı ko hakîkat bahrına dal
Yürü bülbül yürü dost illerine

Gönül verme Hüdâyî kâinâta
Geçip fânîden er bâkî hayâta
Safâ bul gark olup envâr-ı zâta
Yürü bülbül yürü dost illerine

Aziz Mahmud Hüdayi
Kayıt Tarihi : 21.3.2016 15:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Mahmud Hüdayi