Dîvân-ı İlâhîyât 46

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Dîvân-ı İlâhîyât 46

Cümle hicâblardan geçir
Rabb'im meded Mevlâ meded
Vaslın şarâbından içir
Rabb'im meded Mevlâ'm meded

Aşkın ile doldur bizi
Çok ağladık güldür bizi
Tut elimiz kaldır bizi
Rabb'im meded Mevlâ'm meded

Olmayıcak senden kerem
Yol varamazız bir kadem
Budur sözümüz dem-be-dem
Rabb'im meded Mevlâ'm meded

Keşf olup ef'âl ü sıfât
Kılsın tecellî nûr-ı zât
Tâ bulavuz bâkî hayât
Rabb'im meded Mevlâ'm meded

Senden eğer te'yîd ola
Her hâlimiz tevhîd ola
Göster cemâlin ıyd ola
Rabb'im meded Mevlâ'm meded

Bir âşık erişse sana
Ol ıyd-ı ekberdir ana
Budur murâd önden sona
Rabb'im meded Mevlâ'm meded

Feth et bize mu'ammâyı
Tâ bulavuz müsemmâyı
Erişsin zevka Hüdâyî
Rabbi'm meded Mevlâ'm meded

Aziz Mahmud Hüdayi
Kayıt Tarihi : 21.3.2016 15:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Mahmud Hüdayi