Dîvân-ı İlâhîyât 42

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Dîvân-ı İlâhîyât 42

İstemez âkil fânî dünyâyı
Sensin ey Mevlâ matlab-ı a'lâ
Neylesin âşık gayrı sevdâyı
Sensin ey Mevlâ matlab-ı a'lâ

Aşk-ı Şîrîn'e cân verir Ferhâd
Leylâ yâdına Kays eder feryâd
Seni arzûlar bu dil-i nâ-şâd
Sensin ey Mevlâ matlab-ı a'lâ

Verd içün bülbül derd ile nâlân
Oldu pervâne şem' ile sûzân
Âşıkın sensin derdine dermân
Sensin ey Mevlâ matlab-ı a'lâ

Âşıkın aşkı kudretinledir
Sâdıkın sıdkı rahmetinledir
Cennetin zevki vuslatınladır
Sensin ey Mevlâ matlab-ı a'lâ

Bu Hüdâyî'de sabra tâkat yok
Tapuna lâyık bir ibâdet yok
Sana kullukdan özge izzet yok
Sensin ey Mevlâ matlab-ı a'lâ

Aziz Mahmud Hüdayi
Kayıt Tarihi : 21.3.2016 15:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Mahmud Hüdayi