Dîvân-ı İlâhîyât 40

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Dîvân-ı İlâhîyât 40

Sular olmuş gibi dîdâra âşık
Dün gün akar çağlar çendân eğlenmez
Mahabbet bahrından bir (katre) tatmış
Mevc urur çalkanur ummân eğlenmez

Eğer yaz u eğer kış u eğer güz
Eğer mihr ü eğer ay ile yıldız
Devr ederler Hakk'ın aşkıyla düpdüz
Felekler raks eder bir ân eğlenmez

Ola gör cân ile dîdâra tâlib
Tâ kim hâsıl ola cümle metâlib
Olıcak kişide Hak aşkı gâlib
Hem gönül çekinir hem cân eğlenmez

Hakk'ın ihsânını fikr eyleyi gör
Verdiği ni'mete şükr eyleyi gör
Gece gündüz Hakk'ı zikr eyleyi gör
Hak zikr'olan yerde şeytân eğlenmez

Ömür eser yeldir yâhûd akar su
Sakın yele suya dayanmağı ko
Fırsat elde iken sa'y eyle yâ hû
Bugünler geçer bu devrân eğlenmez

Erişmeyen selâmet (pâyesine)
Lâ-büd ziyân eyler ser-mâyesine
Ömür benzer uçar kuş sâyesine
Uçar kuş gölgesi bir ân eğlenmez

Hüdâyî istersen bakî sa'âdet
Kasd eyle bula gör kesretde vahdet
Bir kula olıcak Hak'dan inâyet
Maksûda tez erer ihsân eğlenmez

Aziz Mahmud Hüdayi
Kayıt Tarihi : 21.3.2016 15:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Mahmud Hüdayi