Dîvân-ı İlâhîyât 35

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Dîvân-ı İlâhîyât 35

Adımı dostdan yana
Atalım şimden gerü
Lâ-mekân illerine
Gidelim şimden gerü

Koyup gayrı sevdayı
İsteyelim Mevlâ'yı
Bu yalancı dünyâyı
N'idelim şimden gerü

Hak kelâmın gûş edip
Deryâ gibi cûş edip
Câm-ı aşkı nûş edip
Yudalım şimden gerü

Her kim ister dîdârı
Terk eder cümle vârı
Hân-ı vasl-ı dildârı
Tadalım şimden gerü

Ey Hüdâyî cânânı
İste bulsun cân anı
Geçen ahd ü peymânı
Güdelim şimden gerü

Aziz Mahmud Hüdayi
Kayıt Tarihi : 21.3.2016 10:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Mahmud Hüdayi