Dîvân-ı İlâhîyât 33

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Dîvân-ı İlâhîyât 33

Sevdâ-yı sivâdan geç
Gel Hû diyelim yâ Hû
Bir meşreb-i sâfî iç
Gel Hû diyelim yâ Hû

Ko keşf ü keremâtı
Geç cümle makâmâtı
Kasd et bula gör zâtı
Gel Hû diyelim yâ Hû

İskât-ı vücûd eyle
İfnâ-yı vücûd eyle
Hakkânî şühûd eyle
Gel Hû diyelim yâ Hû

Sâlik bula ümîdi
Zerre bula hûrşîdi
Bulmağa bu tevhîdi
Gel Hû diyelim yâ Hû

Sırrına Hüdâyî yâr
Esrârın ede izhâr
Ey derde eden tîmâr
Gel Hû deyelim yâ Hû

Aziz Mahmud Hüdayi
Kayıt Tarihi : 21.3.2016 10:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Mahmud Hüdayi