Dîvân-ı İlâhîyât 233

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


98

TAKİPÇİ

Dîvân-ı İlâhîyât 233

Ne Sübhân'sın şerîkin yok ilâhî
Ne sultânsın vezîrin yok ilâhî

Sıfâtın tâmdır ey zât-ı bî-çûn
Ta'âlâ şânüke ammâ yekûlûn

Bu mahlûkâtı yokdan var kıldın
Kemâl-i kudretin izhâr kıldın

Şükür kim Küntü kenz esrârın açdın
O kenzin zübdesin insâna saçdın

Hem etdin ana tahmîl-i emânet
Ola tâ bâde-nûş-ı bezm-i vahdet

Hiyânetden yine sen sakla yâ Rab
Cehâletden yine sen sakla yâ Rab

Anın hakkı ki etdin ana i'tâ
Makâm-ı Kâbe kavseyni Ev-ednâ

Aziz Mahmud Hüdayi
Kayıt Tarihi : 22.3.2016 10:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Mahmud Hüdayi