Ben seni ruhiyat'ta derinde en görmezsem
ben seni ruha beden vucuda ten görmezsem
Bahar gelse güller açsa bülbül ötse ne yazar
Ben seni bana bir sen sana bir ben görmezsem
26/09/2014
Mustafa TanKayıt Tarihi : 24.1.2014 00:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
RÜBAİ = Mısra birimlerine göre yazılan divan edebiyatı nazım birimidir. a/a/b/a kalıbıyla dörtlükler halinde yazılsa da İki beyitten oluşan kıtalar şeklinde de yazıldığı bilinmektedir. KONU= Aşk,şarap,Dünya'nın türlü nimetlerinden yararlanma,hayatın anlamı, ve hayat felsefesi,tasavvuf ve ölüm gibi konular işlenir. Rubaide ilk iki dize fikrin hazırlayıcısıdır, Asıl söylenmek istenen düşünce 3. veya 4. dizede ortaya çıkar. Rubai diğer nazım şekillerinden farklı olarak özel bir ölçüyle yazılır.failatün.failatün.failatün ise de şimdilerde 24 ayrı kalıpta yazılmaktadır en önemli şairi Ömer HAYYAM kabul edilmektedir zaten o çıkarmıştır.
![Mustafa Tan](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/01/24/div-ed-misra-bir-gore-yaz-naz-birimleri-rubai-gormezsem.jpg)
Güne gelen kıta’yı ve şairini gönülden kutluyorum.
Önce bir iki husus üzerinde çok kısaca duracağım.
Kıta: Ggenellikle bir dörtlüğe -bir şiirin dörtlüklerinden her birine – kıta deriz. Aslında kıta, genellikle beyitlerden oluşan uzun şiirlerin her bir bendi, hanesi, nefhasıdır (parça).
Mısra sayısına göre isimlendirilen divan şiirlerinin her bir bölümü için de “kıta” terimi kullanılabilir. Dörtlükler, beşlikler için de kullananlar vardır.
Kıta, sadece iki beyitten oluşan şiirlerdir demek çok doğru olmaz.
*
“Ben seni bana bir sen, sana bir ben gibi görmezsem”
Bu dizeyi okuyan arkadaşlarımızın pek çoğu, muhtemeldir ki, bu ne böyle? Bir dizede aynı kelimeler bu kadar çok tekrar edilir mi?
Evet, edilebilir.
Yerli yerinde kullanılırsa buna TEKRİR (yineleme) sanatı denir.
Bu dizede de gayet anlamlı, düşündüren ve güzel kullanılmış.
Bir iki örnek verelim:
“Gözler, gözleri gözleyen gözleri gözler.”
…
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Öpüşten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
- Necip Fazıl Kısakürek’ten -
Çok incelikle düşünülmüş, güzel bir anlatımla anlam bütünlüğü kurulmuş, tasavvufi felsefeye uzanan çok hoş ve bir o kadar da anlamlı bir kıta olmuş.
Dil kokmaz.
Aradan yüzyıllar da geçse harcı ve malzemesi dil olan hiçbir eser değerinden kaybetmez ve asla bozulmaz, anlamını yitirmez.
Akıllıca ve nush ile söylenen söz, nasihatini sürdürür.
Değerli Mustafa Tan Beyi, bu güzel kıtası için kutluyorum.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Hikmet Çiftçi
30 Ocak 2015
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
TÜM YORUMLAR (8)