Dişlerimin arasındaydı dünya
Tozbulutları toprağın da üstünde
Güneş yakmıyor
akıyordu gözlerime
Beni bir annem biliyordu
Bir de beni anneme öğreten
Sakalımda eskimiş rüyâlarım
Hayallerim
küf kokulu bir kitabın ayıracı
Sanki ben düşmüşüm de
başkası ağlamış gibi
Anlamsız bir minnet var yüreğimde
Çiğdem yüklü bulutlar doluyor
Gene çiğ yağıyor
Yakıyor zebânımı küfürler
Gene çiğ kalıyor
Yiyip içmek istemediğim
Doyumsuz ihtiraslarım
Ben bu rüyayı
anlamsız görmemiştim önce
Son bulacak sandığım arzular
Eceli olacak kahkahalarımın
Biliyorum
Sağlam kalmayacak hiç bir kemiği kalbimin
Kırım kırım kırılacak
Devrilecek şehrin azâmeti
Altında kalacak ajandamın yaprakları
Çeşmelerimin suyu kuruduğunda
Vermeyecek toprak bana eman
Bu hâlime
Artık olmayan
sakalım bile utanacak
Ve ben dönemeyeceğim geriye
Boynum tutulacak
Oğlum büyüyecek, benim gibi olacak
Ben küçüleceğim
Ama oğlum gibi olamayacağım hiç
Biliyorum
Devrilecek şehrin azâmeti
Ve altında kalacak ajandamın ön kapağı
Beni arkeologlar bile çözemeyecek
Hikmetten uzak bir hikmet
Nişandan yoksun bir avcı çıkacak
Karşılarına
Beni
Kestiğim sakallarım dara çekecek
Ben çekileceğim dünyadan
Kan gibi
Bembeyaz kalacak tüm karalıklar
Muş - Bulanık
02.03.2010
Kayıt Tarihi : 26.4.2010 23:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!