Bir cüzi acziyetin esiri olmaktansa
Yeğlerim toprak olup ararım mahşerimi
Aşkın âmâ gözleri, sunarken bana hayat
Aslolan sevda için yaşamaktır hakikat
Dört elif kadarınca kısa olan ömrümün
Sarhoşluğu bile geçmemişken yar tenden
Usumun mayınını patlatan adım gibi
Geziyor, geziyorum gidiyorum bu yerden
Can suya doymamış ki akan su deli, nice
Yürek nazlı söylüyor suyun taşa rastını
Kabaran isyanımın besmelesiz anında
Garibim dönüyorum su bilmiyor kastını
Belirsizlik görünmez zaman tayfından öte
Bilmediğim yoldayım arayışım gözlerin
Kahreden vakit dardır koşuyorum ben sana
Cismim yorgun düşüyor nerde uzat ellerin
Kelimeler yumağı karışır düşünceler
Lal olan bir hayatın geçmişe esiriyim
Düşsel bir intiharın kavurarak yaktığı
Cana ateş sevdiren mecusiler gibiyim
Yarasalar yuvası kafatasım, karanlık
Çarpıyor sonarları bozuk deli, vampirler
Büyüdükçe büyüyor gümbürtüyle bir yokluk
Kulaklarım patlıyor, yürüyor koca devler
Işık nurun esiri, güneşe mahkûm hayat
Çeliğe akis yapan nur olur karanlığım
Bir cellât kılıcını indirirken boynuma
Kılıcın gölgesiyle irkiliyor varlığım
Sivri mızrak ucunda öldürdüğüm şövalye
Mahmuzundan enseme cinayetim damlıyor
Kahraman bir cüceyim başkaldıran geceye
Göğümün kubbesinde âlemler savaşıyor
Dışındayım gecenin, karanlığın içinde
Göz kapaklarıma asılı durur karanlık
İdam et karanlığı abanoz gözlerimde
Ürperiyor şafaklar koş gel, getir aydınlık
Kayıt Tarihi : 2.9.2006 21:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sss....
sözler tamm isabet
fazla söze gerek yok
belli yüreğinde kopmuş kıyamet.
GÜRAY İLHAM
TÜM YORUMLAR (4)