“Sen nereden bileceksin! ”
Bakmayın bu kadar, suskunluğuma
Dışım sükut içim, kıyamet benim
Aldanmayın böyle, durgunluğuma
Dışım sükut içim, kıyamet benim
Çektiğim acının, fırtınası var
Yediğim darbenin, kasırgası var
Biten umutların, her gün yası var
Dışım sükut içim, kıyamet benim
Terk edilmiş masum, şehir gibiyim
Gözyaşım boşalır, nehir gibiyim
İnanın tadım yok, zehir gibiyim
Dışım sükut içim, kıyamet benim
Gönlümün dağında, volkanlar patlar
Depremde yüreğim, fay hattı çatlar
Acımı her an hep, ikiye katlar
Dışım sükut içim, kıyamet benim
Hasretin yangını, sarmış bedeni
Olmadı gelip de, bir söndüreni
Kimseye anlatmam, nedir nedeni
Dışım sükut içim, kıyamet benim
Çürüyen bedenim, her gün ölüyor
Dostlar acıyorken, düşman gülüyor
Beni bir ben birde, rabbim biliyor
Dışım sükut içim, kıyamet benim
SEÇKİN ERDOĞAN / BURSA
Seçkin ErdoğanKayıt Tarihi : 25.3.2013 00:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!