Gücüm yok
Her gece sensiz saatlerde
Ismarlama düşlerle sabah etmeye
Sesine ait zamanlarda
Kimsesiz bir çocuk gibi uyuyup
Nefesinde nöbet tutmaya,
Seviştiğim sözlerle
Ben size ne yaptım
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Devamını Oku
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Bu gece sevdiğim
Tıpkı bir büyü gibi
Birbirine sürülsün gözyaşlarımız
Nemli uykularımıza mehtap dolsun
Avuçlarımıza bütün yıldızlar
Biliyoruz
Biliyoruz aşk anlatılmaz
Ama yaşanır
Geceye bırakılan
En bakir dokunuşlarla.
Şiirsel yelpazenin tümünden yükselen lirizm kokuları... Öylesiner bir sevda ki, unutturur insana derin uykuları... Bu koku aşk kokusudur, duman duman sevda tüter... Sen sevmeye bak birtanem... Her sevda geçen ömrümüzle tükenir biter... Tam puan... antolojime aldım... kutluyor, başarılar diliyorum...
Gözlerimi kapattığımda içimdeki kasırgalar
Dizlerinde uyusun
İzin verme üşümelerime
Umutlarını ser üstüme
Bin günlük hasretle kucakla beni
Hüzünlü bir şiir, muhteşem dizeler yürekten kutluyorum sizi Zeynep Nilgün hanım..
şiir vardır rüzgardır eser geçer
şiir vardır güneştir yakar geçer
şiir vardır depremdir ezer geçer
yüreğine sağlık..kutluyorum
Ne olur
Ne olur göğsüme siper ol şimdi
Ateşleri sustur dokunuşlarınla
Biliyorsun yüreğim
Sönmeyi unutmuş bir yangın yeri…
........
şiiriniz öyle güçlü seslenmişki... sevda otağı kurulu yüreğin sonsuza uzanan sözleri vals ediyordu rüzgarla....
kutluyorum.... sevgimle.....
Can DÜNDAR:
'' Tül perdeler arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
Yalnızlığa alışılmalı...''
der bir denemesinde.
Aşk için de; seven / sevilen bir konuk mudur? Artık,yol gözlemeyen / yolu gözlenmeyen midir sevenler?
Bu sorulara en güzel yanıtı şiiriyle veriyor Zeynep Nilgün.
Tuncer UÇANER'in ''Adam,evine kapandı,koltuğundan bir duvar taşı gibi kalkmadı / kalkamadı.'' sözleri geliyor usuma ve bu sözleri şiirdeki ana konuyla karşılaştırıyorum.
Ve anlam veremiyorum o zaman:
''Bavulları hep toplu durmalı insanın'' yargısına.
Her şeye karşın aşk,her şeye karşın umut,her şeye karşın vefa...gibi türlü olmazsa olmazların doğruluğunu buluyorum dizelerde.
Şiirinde Salih BOZOK'un:
''Yoruldum,'sözcüklerin devriyesi olmaktan' dizesine benzer bir dil algısı var Zeyenp Nilgün'ün.
Yer yer katlanılması olanaksız çıkışsızlık içinde ve bir çırpıda dökülüyor sitemli sözler kağıda..
Ama sonrasında?
Yine Salih BOLAT gibi:
''Ama yine beni sev..'' demekten de edemiyor.
Bu söylemi kendi biçemiyle:
''....
Ne olur
Şimdi bana bir şiir yaz
Veya bir şarkı söyle..'' şeklinde söylüyor.
Cemal SÜREYA:
''Biliyorsun ben hangi şehirdeysem
Yalnızlığın başkenti orası'' dizeleriyle yer/yön tanımlar sevgiliye.
Sayın GÖKÇEÖZ daha buruk bir dille veriyor koordinatları:
''Biliyorsun yüreğim
Sönmeyi unutmuş bir yangın yeri… ''
Ve şiirine ''DIŞIM SEVDA İÇİM SEVDA '' diye atıyor başlığı.
İyi ki varsın'da karar kılarak...
Kutluyorum.
yüreginizi kaleminizi kutlarım sevgiyle kalın tam puan saygılar
Biliyorsun yüreğim
Sönmeyi unutmuş bir yangın yeri…
Evet, ancak bir yangın yeri yürekten dökülebilir böylesine güzel dizeler.Bir o kadar da duygusal.Bir değil, b,r kaç şiiri birden hakediyor bu kalem.Seni tanımak ve şiirlerini okumak bir ayrıcalık sevgili Zeynebim. Harikasın. Hep yaz olur mu?...Sevgimle...
Tayfun beye katılıyor, sizi kutlruyorum.
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta