Yenilmiş,yıkılmış dakikalar.
Kendi kendine yaşamak,suyunda ölüm korkusu gibi,
Bekledikçe yavaş yavaş,sessiz.işte o kadar.
Gökyüzünde beklentiler,iplerine takılan biz ve de rüzgarlar...
Rüzgar esecek tabi,üstüne yağmurlar.
Anıları ezmek,tozunda yaşam arzusu gibi,
Sıkıldıkça her saniye,hızlı,işte o an,
Kaldıracak yerle yeksan iken cesedimi.
Ne kadar gri,ne kadar soğuk bu duvar,
Karanlıkların yüzünü görmek,çizgilerinde kaybolmak gibi,
Bunaldıkça,sırtımı çektiğim an,birden,
Eksik taraflarını dökecek; taşlarını hayatımın...
Tesbihin ucu günler,
Her taşı ömür geçirmek,huzurunda huşu etmek gibi,
Daldıkça sınırsız,huzurlu,işte o an,
Avuçlarımda duam,güneşler gibi,gökyüzünün alevi sanki.
Doğrulacak,sarsılacak gençliğim.
Özgür halinde koşmak,kayganlığında aşık olmak gibi,
Nefret ettikçe uzun uzun,zorla,işte o kadar,
Dışarıda hasret,gönlümde birazı,dışarıda bahar...
Kayıt Tarihi : 6.1.2005 21:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!