Dış Görünüş Şiiri - Uğur Musab Şahin

Berzahtakiler dünya kuyruğundalar,
Yaratılıştan bu yana sırasını bekler ruhlar,
Gelip bir gün kalan ya da kalmayanlar.
Daha doğmadan bile ölenler var,
İsrafil’in Sür’u üflemesini bekliyorlar.
2021

“Dış görünüşe aldanma” denir,
Deniz mavi, lakin su renksizdir.
Bir sinek, dev firavunu haklar,
Bir örümcek, peygamberi saklar.
Aşık olan Ferhat, dağları deler.
“Allah” der kökler, toprağı eler.
Kara delik, koca yıldızları yutar.
Meteorlarla kıyametler kopar.
Küçükte saklıdır, büyük sanat
Koca keçiyi götürür, iki kanat
Tabiattan kopya almış buluşlar,
Adına teknoloji demiş kuruluşlar.
2021

Dün aydan, bugün dünyadan
Geçtik ne varsa arla, hayadan
Bedenler yerin dibine ekildi,
Ruhlar, inzivaya göğe çekildi.
Kulla kulluk edeni, şimdi paşa
Hakka tapanlar haşa, halka maşa.
Adamın yükü adam kadar.
Şimdi adamın dibi, adam satar.
2021

Mezarlık, hapishaneden daha güvenlidir.
Korkulması gerekenler, hapis dekilerdir.
Mezarlıkta, bir mezarcı vardır yada yoktur
Hapishaneyi, onlarca gardiyanlar korur.
2021

Koşmak için yürü, uçmaya koşarak başla.
Nefisle yarışta ol aşk kalpte, akıl başta.
Aklınla gör, yüreğinle sev, doğruyu duy
Yedisinde ne, yetmişinde değişmez huy.
Aşk göz göze gelip, aynı şeye bakmaktır
Paranla eşikte, karınla döşekte yatmaktır
Zina; hem suç, hem haram Hak katında
Hangi cesaretle beşer, suçu kaldırmakta?
Bu devletin ayıbı, faturasını kim çekecek?
Her girilen günahtan, hesabına işlenecek.
Ucuz elaman, daha pahalıya mal olabilir,
İyi eleman, ucuz malı zengine sata bilendir.
İstedikleri gibi olursan, istenilen olursun.
İstedikleri gibi olmadığından, istenmiyorsun
Bende fitre zekatımı, zengine “al” diyeceğim.
Rabbim kime verdiyse, ben ona vereceğim.
Gökyüzü kapkaranlık, Ecramlar matemde.
Binlerce yıldız içimde ölmüş, defin edilmekte.
Rabbim; kalmadı mecalimiz, yorulduk yeter.
Ya helak et bizi, ya bir müceddit gönder
1989

Konuşursan sen, susarsan herkes dinler
Önce dinle sonra da sus, seni dinlesinler.
Yüreğimizin yükü, yolumuzun yoldaşısın.
Hedefe sürülen atlarımızı yollar taşısın.
Kanı canı bozuk, yolda bin bir canavarlar
Her kişi er kişi mi? Menzilde kızıl elma var
Ufkun arkasında uzak tuzaklar bizi bekler,
Ya Rab! Harap olmasın bin yıllık emekler.
Bal yükümüz yal yükü olmasın, biraz gayret
Ölmek öldürmek erlik değil, yaşamak cesaret.
Ne dikensiz gül, ne ekensiz mahsul arama.
Bülbül yaramı deşer, sen de vurma yarama.
2021

Yumurta bebek, beşik sepet
Varlık ruhtur, bedense kafes
Hamuru ateş olan şeytandır.
Mayası suyla toprak insandır.
Yeryüzünün halifesi beşer,
Ya göğe çıkar, ya da yeri eşer.
Kazanmayan da kaybettirir,
Üretmeyen biterken, bitirir.
Darılan daralır, hem yara alır
Yılana veya yalana sarılır,
“İyi ki” de, “keşke” deme
Keşke; nedamette alt kademe.
2021

Her beğenen kişiyi seviyor sanma,
Beş vakit eğil, hakka borçlu kalma
Bugünle dün kavgası yarından eden
Duvar örme köprü kur, geçecekse tren.
Ölümü bilerek yaşayan, tek canlı parça
Kayıplar dursun, gel kazançlarını harca.
Dönümlerce toprak alanları, herkes bilir.
Toprak sahibini, bir gün toprak sahiplenir.
Adam gibi yaşayana, vasat ömür yeter.
Bazen uzun yaşamak, ölümden beter
Yanlış yapar, “ya hep yapıyorum” dersin.
Ne okulu, ne hocası var hayat dersinin.
2000

Kim demiş “ölüm yüreğimiz de acı”?
Değil mi beşeriyet, bu dünyada kiracı?
Gelirken dert miydi, giderken dert olacak?
Var mı Hak’tan başka, mülk sahibi bulacak?
İyi midir kötü müdür, kulu kula sormam
Kulu kuldan iyi gören, gözetmendir zaman.
2020

Gençliği, sağlığı, zamanı
Ve aşkı satın almazsın.
Zira birini bile alacak kadar,
para kazanamazsın.
2022