Diriliş Muştusudur Aşk Şiiri - Nihat Malkoç

Nihat Malkoç
1598

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Diriliş Muştusudur Aşk

Bir kez ölüp bin kez dirilmektir aşk…
Adanmışlığın en koyu rengine boyanmaktır belki de
Gül iken kül olmayı göze alabilmektir Nemrut’un ateşinde
Merhemdir her gece yarısı kanayan gönül yarasına
Sağanak altında kuru kalabilmeyi becerebilmektir
Sevgiye susayanlara gönülden gönüle akan duru pınardır

Aşk, dağılan tebessümleri gönül ipliğine dizmektir eksiltmeden
Her yalnız kalışta aynalarla yüzleşmektir gece yarılarında…
Nefretin yüzünü tırmalamaktır hırçınlaşarak…
Şirazeden çıkanlara sağduyunun tek adresidir aşk…
Tutsak gönüllerin tenhasında kaybolmaktır alabildiğine
Gözlerin kuytusuna saklanmış tuzun erimiş halidir seherlerde

Noktanın önünde virgülce bükülmektir aşk…
Mazlumların dualarını kanatlandıran ateşe banılmış âhlardır
Kim bilir belki de seneler sonra dudaklardan dökülen eyvahlardır
Aşk nefretin lime lime doğranmış halidir karanlığın kalbinde
Dağların ardını görmek, bulutlara değmektir belki de
Yanındayken bile sevdiğinin hasretiyle yanıp tutuşmaktır

Hüzünlü gecelerde ayışında dalıp dalıp gitmektir aşk…
Sevdiğinin okyanusları andıran masmavi gözlerinde kaybolmaktır
Gecelerin ayazında uykulara batırılan paslı bir hançerdir kanımca
Nazenin ellerdeki gönül kaleminin mürekkebidir aşk…
Sihirli bir sözcüktür kalın lügatlere hükmeden…
En çok da kaybedilince değeri anlaşılandır

İki bedeni bir ruha sığdırabilmektir aşk…
Bir damla suda koca gemiler yüzdürebilmektir bir başına
Gönül limanlarını açabilmektir okyanuslarda fırtına yiyenlere
Fuzuli misali Leyla’da Mevla’yı bulabilmektir aşk…
Bir kum tanesine uçsuz bucaksız çölleri sığdırabilmektir
Anka kuşu misali küllerinden yeniden doğabilmektir

Yanıp yanıp kavrulmak, kül olup savrulmaktır aşk…
Yunus’u bir dergâha kırk yıl bağlayan çözülmez esrarlı bağdır
Karanlık gecelerde mum ışığına pervane olabilmektir
Mevlana’nın düşünde büyüyen Şems-i Tebrizî’dir aşk…
Zerrede gizlenmiş kâinatı idrak edebilmektir gönül gözüyle
Yükselmek için alçalmayı göze alabilmektir

Sultanları kul eyleyen, gönülleri yol eyleyen, malı mülkü kül eyleyendir aşk…
Kazandığım ekmektir, harcadığım emektir, soframda yemektir aşk…
Muhabbeti içmektir, gönüllere göçmektir, belki serden geçmektir aşk…
Gönlümüzün fermanı, dizlerimin dermanı, sevgilerin harmanıdır aşk…
Fakirin zenginin aşı, cümle başların başı, gözlerin ak yaşıdır aşk…
Dilsizlere tatlı dildir, elsizlere güçlü eldir, bahçemizde gonca güldür aşk…

Nihat Malkoç
Kayıt Tarihi : 28.11.2008 06:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Malkoç