Bahar dalları üşüdü, dondu.
Yine sefer hazırlığında Anadolu.
Farklı olan korundu,
Aklın yolu okumayla bulundu.
Vaktin dar koridorlarında insanlar panik,
Üst üste, kıran kırana yitik.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Okundu gerçekler, yazıldı birikimler.
Bir bir öğrenildi kurgulanan filmler.
Sahne, dekor, oyuncular sahte
Düşündükçe... bulduk işte...!
Binbir renk buluştu meşalede.
Tek bir yürek, tek bir cephe.
Cemreler düştü bilince
Farkındalık keşfedilince.........// Zararın neresinden dönersen kardır denmiş..Şükür ki daha fazla geç olmadan, zannederim gerçekler bir bir su yüzüne çıkartılıp,neyin gerçek neyin düzmece olduğu anlaşılmaya başlandı..Bunun da geleceğimiz açısından iyiye delalet olduğunu düşünüyorum..Konu,kurgu ve akıcı bir uslupla duygusunu okuyanına da yaşatabilen okunması oldukca keyifli güzel bir şiirdi..Kaleminize yüreğinize sağlık.Gönülden kutluyorum Kadriye hanım....
Selam ve saygılarımla..
2017/ 44.* Haftanın Şairleri * 3. * sü seçilen 4/lük dizelerinizi kutluyorum...
Diriliş vakti dedi şafağın karanlığı
Kılıç kında paslandı unuttuk güvenliği
Tezden hazırlanalım bırakın yarenliği
Yeni nesil dünyalı Türk'teki cengi görsün
Yiğitler soysuzları kara toprağa gömsün... demek geldi içimden
Bülent ARKAN
Tebrik ederim
Okundu gerçekler, yazıldı birikimler.
Bir bir öğrenildi kurgulanan filmler.
Sahne, dekor, oyuncular sahte
Düşündükçe... bulduk işte...!
Ne güzel anlatmışsınız Neslihan Hanım..Tebrikler nadide yüreğinize...Sevgiyle kalın..
Cemre, doğanın yeniden doğuşun başlangıcıdır. her başlangıç umutlarla yola çıkar, azimle devam eder, mücadele sonucunda hayata tutunur. Bu, dirilişin hikayesidir. tebrik ederim.
Asıl olan farkına varıp silkinmek, kendine gelmek... Yüreğe ve akla o cemrenin düşmüş olması... Dirilişin ayak sesleri o meşalenin altında başlar ki, o gücün önüne kimse geçemez çünkü o inanmışlığın, haklılığın ve öze dönüşün kükreyen yürek sesidir...
Dilerim ki herkes bu uyanışın farkındadır, herkesin yüreğine o cemre düşmüştür... Tüm karanlığa ışık olup yansıyan tek meşale bilgidir, okumalı hemde çok okuyup öğrenmeliyiz ki onun ışığı altında karanlıklarda yolumuzu göre bilelim, bulabilelim...
Kutluyorum Kadriye Hanım...
Saygıyla...
Dirilişi tetikleyen farkındalık ancak okumakla olur mutlaka...Şiiri okuyunca durup düşünmek gerekiyor sonrasında...
bu ÜMİT VAR ŞİİRİNİZİ VE SİZİ KUTLUYORUM KADRİYE HANIM.SAYGILARIMLA
Okundu gerçekler, yazıldı birikimler.
Bir bir öğrenildi kurgulanan filmler.
Sahne, dekor, oyuncular sahte
Düşündükçe... bulduk işte.-------------Kadriye hanım nefis bir izah ve anlamlı bir şiir okudum kutluyorum saygılar. sunuyorum.
şiir dediğin böyle olmalı
ne söylediği nereye gittiği
beli olmalı ki sözlerin
zevkle okunmalı
okuyucusunu doyurmalı
...
Şairliğiniz gün be gün geliştikçe şiirleriniz yalnızca keyif vermiyor, umut veriyor .Aklınıza, yüreğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta