Ölü atlar dolaşıyor kahverengi toprakta, düşlerimin kıyısında kuru otlar,
Sarı yapraklar saklanırlar,
Ölü atlar dimdik ayakta, insanlar gibiydi onlarda.
Çocuğun gözleri mavi annesi tutmuş elinden gezdirir şimdi, tutmasa annesi düşecek çocuk belki;
Çocuğun gözleri mavi saçları kahverengi yanakları tombik, tombik
Çocuğun gözleri mavi etrafı yeşil bir vadi, hayal ederim şimdi el ele tutuşup koşarız belki,
Eski zamanların dostlukları bilincimde örselenir, muzaffer orduların geçit törenleri
Yitik hatıralar diyardır, toprak kana doymuştur bir kere ve o, vakit zaman kendine yenilmiştir
Faydası yoktur anaların feryatlarının dağları çeker üstüme, çekerde giderim buralardan,
Kıyıda bir liman, iskelesi tahtadan dalgalar dalgalanıyor eteklerinde,
Kıyıda bir liman, iskelesinde bir insan, yosun kokusu saklı havada,
İyot tadı var yüzümüze çarpan rüzgârda, kıyıda deniz mavisi umutlar,
Biriktiriyoruz birer birer acıları, ayrılıkları düzenlice.
Körelmiş bıçağın direnci bileniyor tenimizde.
Portrelerin göz ucuyla çizildiği,
Serüvenci bir ressamdım önceleri.
Ve bıçağın gölgesinde seğiren bir et, bir bedendi,
Görüntüsünü resmettiklerim.
Sokakları kan kusuyor, kan kokusunda susuyor her şey,
Yıkıntılarda ölüler kayboluyor ölenlerin başında çocuklar nöbet tutuyor,
Sıraya girmiş ölecekler, gün doğumunu bir daha göremeyecekler.
Amansız dertlerle başbaşayız, ur yayılıyor beynimize usulca
Duyumsayışlardan uzak derin bir uykudayız oysa
Cellât başımızda, yağlı urgan boynumuzda
Nazlı bir çığlık dilimizin ucunda
Düşünce boşluğa bedenimiz, kopacaktır kellemiz
Ütopya…
Ne bir başı nede bir sonu var herşey onunla başladı
Bedenlerimiz geçici birer yoldaştı ona bu yolculukta
Ayının vaz geçemediği bal kovanı gibiydi çokca zaman ütopya
Tekerleği icat eden aslında kendisidir ateşi bulanda o
Binlerce yıl kullanıldı adı
Gecenin karanlığı büyütüyordu geceyi gözlerimde, kırlangıç seslerine nispet
keder dolu sözcükler dökülüyordu dilimden;
gece karanlığı büyütüyordu, yüreğim, yüreğine hasret çarpıyordu,
uzaktı bahar ve hep zamansızdı ayrılıklar,
yüreğim titrek bir senfoni oluşturmuştu akıyordu yüreğine sessizce
Yürek atışlarımın melodisi tedirgin balıkların
ürkek yaşantılarıyla bezeliydi,
sonsuzluklar ortasında cevapsız bir bilmeceydi
yaşadığımız bu hayat;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!