El bilmesin içimdeki yangını
Koy yansın kendinin bulana kadar
Ben kalayım bu hayatın dingini
Külümden yeni can olana kadar
Kim ne bilsin içimdeki sancımı
Kıvranırım dosta demem acımı
Sabır ile zincirlerim hıncımı
Felekten öcümü alana kadar
Aklıselim isen lütuftur hayat
Yansa da yüreğin, desen de heyhat!
İnat et, yüz verme, hayata dayat
Yarı buçuk ömür kalana kadar
Eğere, semere, palana tuzak
Tabuta girersin sılana uzak
Her gün ter akıtır bir ana ak ak
Ayşe’ye, Elif’e Nalan’a kadar
Yaratana aşkın nişanesidir
Hayat, sana bağış, lütfün sesidir
Ya bu onursuzlar neyin nesidir?
Hakikatsizinden yalana kadar
Bir gün geri ister bu canı veren
Olmasın döktüğün yaşını gören
Yiğitçe göğüs ger hayata diren
Azrail kapını çalana kadar
Devleti çalana, talana deyin
Halka itlik yapıp dalana deyin
Ona, buna, şuna falana deyin
Emmine, dayına, halana kadar
İnsanı azdıran emeksiz bolluk
Sıkıntı çekmeden olur mu kulluk
Bu sabrın sebebi türlü yoksulluk
Yakanı bırakıp salana kadar
Doğunun ötesi Erciş’le Gevaş
Yol gider öteye hep yavaş yavaş
Bülbülü olduğun gül ile savaş
Bağında çiçekler solana kadar
Kayıt Tarihi : 6.9.2016 11:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!