Kaç kez çarpmalı aynı duvara
Kaç kez kaptırmalı göz göre göre
Düşmeden durmayı öğrenmek için
Kaç kez durmalı
Uçurum kenarında
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Beklentilerinin tanımlı olmasından sıkılanlar , daha doğrusu buna asla tahammül edemeyenler tersinden kesin inançlı insanlardır..
Kabına sığamamak genetikvari bir zorlayıştır onlar için..Kabına sığmaz olmakla barışmaktır bir bakıma onların yaşamda yolculukları..
Bu şiir evet ben böyleyim diyor ve ilave ediyor....
Ey beni gerçekçi beklentilere yöneltmek düşüncesinde olan beklentisiz kişiler ..bir beklentinin gerçekçi olması ne zavallı bir şeydir
Oysa dinleyin bu şiirden gerçeküstü beklentilerin yürek çarpıntısını..
Gerçeküstünü gerçek kılan bir direncin rüyasında
kafamı gözümü yarmayı, duvarlara çarpılmayı, rüzgarlara kapılmayı ve savrulmayı
uçurumun kıyısında, bir bıçağın sırat çizgisinde yürümeyi seçen ve bundan asla vazgeçmeyen bir DİRENCİ kutsuyorum işte bu şiirle..
Dİrenci kutsamakla İnsan olmanın anlamını da kutsamış oluyorum böylece..
Yani benim işittiklerimdi şiirden
:)
Kısır döngüde fren tutmuyor ve biz hep tosluyoruz.
Göz göre göre. Yinelenmesine rağmer. Neden öyleyiz?
Bildiğimiz bir Nasrettin Hoca fıkrası da vardı oysa testinin kırılması üzerine. Biz gülüp geçtik sadece.
Düşmeden durmayı öğrenemedik.
Düşünce de yeniden ayağa kalkamadık.
Kalksak bile yaralı kalktık.
Yine tosladık.
Direnç, zaafiyetlere atılan adımın son bastığı yer.
bilirsin parmaklarımın hep bir serçesi vardı
eskiden serçeler karda ölmezdi
çünkü ;güzel havalarımız vardı…
t.kurt/sevgimle
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta