açtım bilgisayarımı, dokundum klavyesine
“online protokol alınamadı”
günün ilk mağlubiyetiydi bu
peşinden verileriniz gönderilemiyor, hata...
ard arda başladı sorgulama
eğitim durumu, kullandığı alkolün türü
neredeyse markasını soracak
nerede ve kiminle içtiğini
ah benim vefasız klavyem,
bir de tıkladığım mausum
adamın gelir durumundan bana ne
madde durumunu nasıl sorarım
ilacını yazdırmaya geldi teyzem
ilaçlar yazıldı işte hazır e- reçete
“ bir de” “ bir de” onu yazdıracaktım demez mi?
nerdeydin teyze boru değil bu e-reçete!
koridorda yükselen seslere kulak veriyorum
evdeki hastasına iğne yaptırmak istiyormuş da
diren ASM’ emin elemanı gitmek istemiyor
iletiyorlar, bana,yok diyorum, olmaz
oysa kışkırtılmıştı talep işverenimizce
bakılacak yirmi dört saat, yedi gün hasta
doktor da eczacı da gelecek ayağına mobil mobil
yoksa, dövebilirsin, hakaret serbest, kalan sağlar bizimdir
derken geliyor Aile Sağlığı Elemanı
çocuk yurt dışında ama izlemi var
eşi subay olan hanım Kıbrıs’ta hamile imiş
bizden habersiz nasıl yatmışlar, sinirlerim tepemde!
nee tıbbi atık ücreti mi, kırmızı poşet mi bitmiş
elektrik, telefon, su, doğalgaz ve interneti ödemiştik oysa
kirayı maaştan düşmüşlerdi hakkıyla, lüks konut fiyatı kadar
ama maaş yatırılmamış, ayın da yirmisi
yeni kanun çıkmış
bir de kanun hükmünde kararname
bana ne, olur mu? deme hastanede nöbet, askerlik muayenesi
hele yönetmelik, diriler yetmiyor defnedilene de rapor
işe girene de ver, çıkana da
araba sürene de, sürmeyene de, belki ileride sürer diye
okula gidene de, bu küçük daha okula gidemeze de
ya geziye gidene ne dermeli, sanki gaz yemeye gezi parkına gidiyor da
evde hasta varmış bakılacak
uzman doktor söylemiş
aile hekimin pansuman yapsın
sondasını ve serumunu da taksın unutma diye
bir damga pulu vergisini
hani eskiden dilekçelere yapıştırılan damga pulunun
bir kira sözleşmesinin stopajını
bir de SSK primleri ile KDV tevkifatını unutamam asla
çalışanların maaşı nerede
hem A grubusun, sosyete ASM yani, plus
hem de ödemiyorsun olacak iş mi?
ya kıdem tazminatı
hastaların kıçlarını silmek için peçete nerede
“acil” kaydı ile geldi yazı, ivedi
e- postaya cevap vermedin mi halen
biyonik aile hekimisin vallaha
literatürümüze katkı olsun diye
öğrendik nedir muhtasar beyanname diye
gelir vergisi tebliğlerini başladık izlemeye
resmi gazeteleri devirdik ezbere
aile hekimleri gurubuna takılayım dedim biraz
baktım arka arkaya küfürlerin bini bir para
tabip odaları nasıl eylemlere destek veriyor da…
çaycılar bile daha fazla sahip çıkıyorlar odalarına deyip çıkıyorum.
eğitim konuları da sonradan belirlenmiş
maç başladıktan sonra yeni kural yani
açılmıyor zaten Timur’un dosyaları, (pardon Yıldırım Beyazıt’ın)
bu kadar kişinin ayni anda gireceğini nereden bilsinlerdi, çökebileceğini
kervan yolda dizilir lafı
en ifrit olduğum laftır biliyor musunuz
neyi yapamıyorsan, beceremiyorsan
yolda diz kervanı yavaş yavaş, acelen mi var sanki hayata
misafir hastaları unutuyordum az kalsın
bu dünyada hepimiz misafiriz aslında
özdeyişinden hareketle
çevirebilir miyim misafirlerimi artık geriye
randevulu hasta, al sana on dakika
“torunumun sigortası yok da”
beni sigortacı sandı herhalde
“ilaçlarını benim üzerime… “ duymamazlıktan geldim de anladı neyse
biz pilot yönetimindeki kanunla
7-8 yıl yönetilen mesleğin üyeleriyiz
ne olduğumuzu bilemeden
anladık ne yazık ki sonunda, devekuşu olduğumuzu
unutuyordum topuk kanlarını
yazıları göndermeyi
az kalsın yine bir memur arayacaktı da TSM den
bozacaktı moralimi, izin vermedim yazıları göndererek
ödül diye bir şey yoktur bizim memlekette, meslekte
ceza puanları ise hazırdır her an, beklemede
haa unutmadan, sistemin temel unsuru dedikleri
sevk zinciri nerede
akıllının biri
bölmüş de bakanlığı üç parçaya
yürümemiş işler, sen-ben yüzünden
belirlemiş kırk deli bir araya gelip, en yetkiliyi
zorla hizmet verelim diyoruz,koruyalım
almamakta ısrarlı,aşı kısırlık yaparmış
doğum kontrolüne ne gerek var zaten
canın sıkılıyorsa ara 184’ü, gelsin savunmalar,soruşturmalar hayatta
zorunlulukları hiç sevmedim
zorunlu hizmet yaptığım halde
okurken şiiri dostlar
unutulmasın mesleki sigortanın zorunlusu
sonuçta bir baktım ki mağlubiyetlerin sonu yok,
tuş olmuşum ekran başında
hemen bir fetva ile kurtarayım durumu
“bu yolda galiiiptiiiir, mağlup aile hekimi”
Temmuz 2013
Necdet UçanKayıt Tarihi : 18.7.2013 21:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!