Geldiniz...
Susturdunuz çocukluğumun salıncak seslerini..
Toprağın altında birlikte su aradığım, çocuk arkadaşlarımın
evlerini yıktınız...
Kovalarım kayboldu...
Ellerim toprak kokmaz oldu...
Gelişinizle eskimez oldu eteklerim
Pantolonumun dizi yırtılmaz oldu....
Kızmaz oldu Emine teyze...
Bahçesine girdiğim zamanlardaki gibi...
Bahçe yok oldu...
Bahçıvanlar kapandı bodrum katlarına..
Kırmızı başlıklı kızın şapkasını
Trafik direklerine diktiniz..durduk.....
Dizlerimizi kanatsak da o bahçelerde ağlamazken,
Yeşillerimizi koydunuz kırmızının altına....
Ezdik arabalarımızla renklerimizi...
Geçtik......
Nefessiz kaldık..
Turuncular gitti..Arada kaldı...
Renklerin isimlerini değiştirdiniz tanınmaz oldular...
Ağladılar, umursamadınız..
Ne kaldı..
Ne geçti....
Aynı, çocukluğumuz gibi....
Çocukluğumuzun renkleri direklerdeyken
Ah! O arabanın camını kırıp
Kaçsak alsak renklerimizi....
Dönsek evlerimize....
Öyle boyandı ki büyüdükçe gözlerimiz...
Hatırlamaz oldu çocuklarımız, çocukluklarını...
Boyama kitaplarında kaldı oyunlarımızın rengi..
Renkleri siz verdiniz...
Biz o renge boyandık.....
Şekilleri çizdiniz, dışına çıkana kızdınız...
Şimdi hatırlamaya zorlandığımız renklerimizle
Oyuncak bebeklerimize kıyafetler diktik....
Siz bizi kovdunuz..
Biz giydik...
Siz geldiniz...
Biz gittik....
Şimdi siz çoksunuz...
Biz çocuğuz...
Biz yokuz...
Kayıt Tarihi : 2.2.2011 03:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!