Tahsin YÜCEL (1933-2016),doluluğu yadsınamayacak bir yazın insanı; deneme ustası. Sayısız yapıtına imza atan Tahsin YÜCEL , Can Yayınlarından Ağustos 2011 yılında çıkan YAZIN,GENE YAZIN adlı kitabının sunuş yazısına ‘DİLEK’ başlığını atmış. Tanrı’ya seslendiği bu yazının bir yerinde şöyle diyor :
‘’Tanrım , yazarken yüzüm kızarıyor ya, belli mi olur, bakarsın şu alçakgönüllü kitapta doğru sözler de ederim, olur ya ,yeni şeyler de söylerim belki; böyle bir tansığın gerçekleşmesi durumunda ,yazdıklarım benzerlerimin önyargılarına takılıp kalmasın, onlara gerçekten ulaşsın isterim ; bu nedenle son dileğim şu senden ;dilimde ve düşüncemde çağıma tutsak etme beni, ama ondan çok da uzak düşürme…’’
Kendi kendisiyle baş başa kaldığı zamanları her fırsatta çoğaltarak ,çoğu yazar çizerden daha özgün yazabilmek için uğraşıp didinen Sevgili Dostum Barış Erdoğan 'ı tanıtmaya bilmem gerek var mı?
Yaşamda olan yazarlar içinde ‘deneme’ denince hemencecik anımsanan yazarlar içinde ve bana göre en ön safta yer tutuyor. Çünkü kılı kırk yararcasına süren ön hazırlıklar ertesinde oturuyor yazı masasına ve her yazınsalının kalıcı olmasını önemseyerek ‘sağlama bağlamayı’ başarıyor. Yazdığı her deneme görgü, sevgi, bilgi, ilgi ,yeti ,öğreti ,beğeni…gibi olguların kimyasından damıtılan ,rengi ve tadı özgün bir öz sudan ayrık değil.
Deneme ne işe yarar?
Yazınımızda olmazsa olmaz türlerden biridir deneme. Salt sanat yapıtlarıyla ya da ekinsel konularla ilintili bakışımızı değiştirmekle yetinmez ; iç evrenimizi de donatmaya özen gösterir, ufkumuzu varsıllaştırır.
Dilimizin ‘şimdi’ye ulaşan varsıllığını, türlü tonlardaki rengini, bilinç , birikimini ve deneyimini etkin bir eylemlilik içinde harmanlayarak okurlarına sunmaya çalışıyor Barış Erdoğan
Bu yazının başlangıcında yaptığım alıntılamadaki Tahsin YÜCEL’in ‘son isteği’yle ilintili olarak Barış ERDOĞAN nasıl bir çıkarım yapar, onu bilmiyorum.
Bildiğimse dört şiir kitabına :Kuş Kıyamet, Cin/ayetleri, Simurgname , Nuşirevan ; üç deneme kitabına :Teşbih Taneleri,Bakış Acısı ,UtanÇağı’na imzasını atan Barış Erdoğan’ın şu sözleri :
‘’Sartre’ın beni yıllarca düşündüren bir sözü oldu :
‘’ Hiç kimse ardından hiçbir şey bırakmayacak kadar yoksul ölmez’’
Kalktım, benden okura ne kalır diye hazineme indim. Kapısı kalbimdir. Anahtarı olana kolay açılır. Bir avuç kumu denize savurursanız kum denizindir. Herkesin inci mercanı var, benim birkaç yazım ve şiirim. Harun Reşit , akşamları yarım salkım üzüm yiyebiliyormuş .Sokrates bir tas çorba verilirse onu içebiliyormuş. Kütüphaneler nem kokan, tuğla kalınlığındaki kitaplarla dolu. Tasım yok. Üzüm bağım hiç olmadı. Korkumdan tuğla çeyreği kitaplar yazdım. Ben kokar. Umarım yaprağımın hışırtısı ormanın uğultusunu bastırır. Sizin olsun’’
‘Tuğla çeyreği kitaplardan’ biridir BAKIŞ ACISI.160 sayfadan oluşan yapıtında birbirinden yetkin denemeleri var Barış ERDOĞAN’ın.76. sayfadan başlayıp 81. sayfada düğümlenen denemenin başlığı şöyle :
TANPINAR MEKTUPLARINA ZEYL : ’’ BU PARİS BİTTİ.YENİSİNİ GETİRİN’’
‘Diploma’ (?1) tartışmalarının tavan yaptığı şu günlerde bu denemesine :
‘’Geçenlerde bir dost toplantısından daha değerli bir şey yokmuş.’’ diye bir cümle sarf ettim…’’ tümcesiyle başlıyor ve sürdürüyor Barış ERDOĞAN.
Yazının akışı sırasında öyle bir bölüm var ki , konu beni de ilgilendiriyor ve bu yazının kaleme alınmasına neden oluşturuyor :
‘’….
Yeni edebiyatta Tanpınar’dan, eski edebiyatta Ali Nihat Tarlan ya da Mehmet Çavuşoğlu’ndan yoksun kalmışsanız edebiyat fakültesi diplomanız geçersizdir. Tanpınar’a yetişemesem de ,tuttum bütün eserlerini uzanabileceğim raflara yığıp kırk yıl hem hatmettim hem hazmettim.Bu işin latifesi. Asıl anlatmak istediğim, arkadaşlarının ,diplomasız A. Şinasi Hisar’la alay etmeleri. Galatasaray Lisesinden ve Paris’teki okulundan diploma alamayan Hisar,’ ’Diploman nerde ? ‘’ diyenlere gururla , ‘’Yahya Kemal Bey de diplomasızdı ‘’cevabını verirmiş. Ya doktora yapmadan profesörlüğe getirilen Tanpınar? Bana sorarsanız heybenin bir gözüne Tanpınar, diğer gözüne gelmiş geçmiş bütün edebiyat profesörlerini dolduruverin ,ağır basan taraf Tanpınar gözü olur. Lafın irisini şair Necdet Aslan söylemişti telefonda : ‘’Sanki Tanpınar değil , ’tam’pınar’’…
Seyyah her yerde olabileceği için hiçbir yerde değil, diyen o ‘Tam’pınar’la ; Ahmet Hamdi Tanpınar’la bu kez de bu denemede karşıma çıktı.
Sevgili Dostum Barış Erdoğan 'a şimdi buradan ‘diploman nerde?’ diye sorsam bana ,bu denemesinin girişinde yer alan ‘’…diplomamı çerçeveletip kimselerin göremeyeceği bir yere kaldırdım’’ tümcesini anımsatacaktır. Biraz daha ileri gidip ‘Çıkar da görelim şu diplomayı?’ desem gereğini yapacaktır.
TANPINAR MEKTUPLARINA ZEYL : ’’ BU PARİS BİTTİ.YENİSİNİ GETİRİN’’ adlı denemesinde sıklıkla ‘’Sevgili Çocuklarım’ diyerek sesliyordu Barış Erdoğan.
Türkiye 14 Mayıs’ta sandığa gidiyor. Ülkemizin yazgısında 21 yıldır söz sahibi olan bir istence karşı ‘millet’ son sözünü söyleyerek kararını verecek. Şu da bir gerçek ki bu seçimin sonucunu oy kullanma yeterliğine sahip ‘çocuklarımız’ belirleyecekler; daha doğrusu kendi geleceklerini yeniden kurmak için toplumsal tavırlarını demokratik bir yöntemle koyacaklar.
Tam da burada o malum soruyu sizlere ve yönelterek Sevgili Barış Erdoğan’ı selamlıyorum. Kendisine, çölü de gülü de anlatma heyecanının hiç tükenmemesini diliyorum.
Sahi ,siz nereden diploma aldınız ; gösterebilir misiniz değerli dostlarım?
Kayıt Tarihi : 8.4.2023 16:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/04/08/diploma-tanpinar-ve-baris-erdogan-hakkinda.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!