--------------------
'Dip'-friz
--------------------
aç kitabı,
oku bunu,
bak 'en güzel' 'i yazmış,
ne güzel yazmış,
ne güzel yazmış terkediş şiirlerinin....
ben de isterdim seni yazmayı.
sessiz ve karanlık
bir oda köşesinde
beni terketmeyen yanlızlığımla.
yanlızlığımla boğuşurken
terketti beni
senin gibi.
aslında ben senle sevişirken bile,
yanlızlıkla boğuşuyordum
belki sevişiyordum,
belki de en güzel hazzımı alıyordum.
bende isterdim seni yazmayı,
çok isterdim sensiz kalmamayı,
ama seninle sevişirken,
ben yanlızlığımı aldatıyordum sadece.
ve sessizlikti beni besleyen,
ya da beyninde kurduğun avazındı,
beni öldüren.
seni hiç sevmemiş gibi yaşadım,
ömrümü,
seni bırakacakmış kadar yalandım,
ve yalandım ben aslında
beni her vurduğunda.
sessiz ve sensiz gecelerin adamıydım,
soğuk sevişmelerdi yoksulluklarım.
ve hiç zengin olmadım aşktan yana
tek servetim 'dip'-frizden çıkmış sevişmelerimizdi,
tadı biraz bozuktu
AMA
yanlızlığıma ve bana yetiyordu,
yuvarlanıp gidiyordu hayat....
en çok seni severdim,
sense bir hayal ürünüydün
sadece,
uzak ve yitiktin.
bir sevişme sadece
ama hazzı bambaşkaydı,
doyumsuzdu;
sana hiç el sürmesemde...
ben seni dudaklarına her bıraktığım ıslaklıkta kaybettim
kaybedişlerimse öksüzdü kollarında,
dizlerinin dibine her yaklaştığımda,
ezildiğimi hissetim.
ama ben hala soğuk sevişiyordum sensizlikle
seninle sevişirken hiç ısınmadım,
kalbimi hariç tutarsak,
hiç hızlı atmadım...
hüzünlü geliyordu ayrılık,
ama hiç bu kadar mutlu olmamıştım,
sen bana mecburdun,
ve ben bunu bilmiyordum.
aslında sen öyle sanıyordun.
içini benimle ısıtsanda,
benimle sıcak sevişmiyordun.
'dip'-friz 'in en 'dip' 'indeydi hayatım
ve seninle sarhoştu,
alkolsüz.
hayatımı özlemeye başlamıştım en az senin kadar,
ve kaderdi seni her görüşüm.
umarsız bir tavrın hüznü vardı kulaklarımda,
çığlıkların mırıltımsı bir ezgi gibiydi,
sevgini beynimdeki fay hatlarıma kurdun,
ruhsatın bile yoktu....
üzgünüm yıkmak zorundaydım.
ve büyük,
ve kuru bir gürültüyle yıkıldı evin,
gözlerinde bensiz asla dolmayacak
boşluğum vardı sadece.
benim gözlerimdeki boşluğu dolduruşun gibi
erkekti gözlerin.
ama her meydan okuyuşun senin fermanındı,
benim değil...
gözlerinin acılarına bakışları kadar,
üzgündün;
üzgündüm seni hatırldığım kadar.
ne depremdi, ne boşluk
sadece sensizlikti seni yıkan.
şahı vezire değişmek gibiydi gidişin,
arkana bakmadan...
hiç bir şah ölürken arkasına bakmazdı;
sen bir şahtın ama
ölü bir şah neye yarardı?
yararsızdı gidişin,
seni canlandırmayacak kadar
temposuzdu ritm.
kalbimin yarısıydı gidişin,
sessiz, umarsız ve aptaldı
geri gelişin.
gitmeden terketmeye kalktın beni,
ama ben geldiğimde sen ölmüştün.
sarı saçların vardı,
mavi değildi gözlerin ama
gözlerindeki mavi bir tek bende vardı...
ve güzeldin sende her kadın gibi,
ama ölüydün
umarsız ve aptal..
sen gittiğinde,
yani sen öldüğünde;
bulduğun bütün mavileri ve gözleri kaybettin,
bense sadece senin içindeki maviyi ve gözlerini kaybettim...
umarsız ve aptal öldün sen,
sesiz ve soğuk
'dip'-friz'in en soğuk köşesinden sevişmemizi çıkardım,
ısıttım;
artık tadın da iğrenç geliyordu...
fazla 'dip'teydin ve 'frizdin',
ölmüştün,
tatsızdın;
ne kadar tuz atsam o kadar haksızdın.
tadın iyi değildi artık,
tuzun kalmamıştı.
ve ne olduğunu sen bilmiyordun.
neyin ne olduğunu bir tek ben biliyordum.
sense soyut bir yaşantının yaşanmamışlığında,
beni terketmeye çalışıyordun.
sen kumar oynuyordun.
benden habersiz...
sen en küçük bahsin
en büyük ihtimaliydin;
kaybetmeye kararlı..
içimdeki kumarda ise,
en büyük bahsin
en küçük ihtimaliydin;
kazanmaya ihtiyaçlı...
ben bu kadar korkarken seni kaybetmekten,
sen kumardan korktun.
sessiz ve soğuktu,
biraz bozulmak üzere sevişmemiz vardı,
çabuk yenmezse küflenecekti...
sen açtın,
yemeye başladın;
bense sessiz kalıp,
kaçtım...
yanlızlığım çok severken beni
senin gibi;
terketti,
o gitmeyi başardı;
peki ya sen...
Kasım 2003 - Ankara
Şair HacktrixKayıt Tarihi : 26.3.2004 18:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!