Dinmeyen Kahkahalar Şiiri - Cahit Pehlivan

Sizlerin kapısına da bir gün bir yabancı gelecek,
Belkide size Tanrı misafiriyim diyecek,
Belkide, bir lokma kuru ekmek ile yenine giyecek,
Bir yırtık elbiseniz için, Allah’ın adını verecek,
El açıp, aman dileyip, merhametinize sığınacak,
İstediklerini almak için, kapınızın önünde bekleyecek.

Sizler ona göre kendinizi değerlendiriyorsunuz.
Onun bu haliyle, daima alay etmek istiyorsunuz.
Onunda bir kişiliğinin olduğunu unutuyorsunuz.
Hiç düşünmeksizin kapıyı yüzüne çarpıyorsunuz.
Sonrada, garibimin arkasından hiç ama hiç,
Dinmeyen ve insanın dimağını karıştıran,
Korkuya, hatta paniğe sürükleyen,
Dinmeyen kahkahalarınızı ardı ardına basıyorsunuz.

Ben insanım diye yaşayıp düşünen herkese,
Nefretle, tiksinti yaratan, bu acı gülüşünüzle
Kapınıza gelmiş bir masumdan; intikam mı alıyorsunuz?
Ondan istediğiniz nedir? Karşınızda el pençe idi.
Durup getireceğiniz, bir lokmayı beklemekteydi.

Kapının önünde kaldı şimdi boynu bükük, eli açık.
Elbise ve ayakkabıları da giyilmez halde, yırtık pırtık.
Midesinde ise, yalnızca ve yalnızca bir lokmalık,
Kuru bir dilim ekmeğin halini verecek güçte olan,
Bu garip, yoksul ve masum insanı,
Böylesine, sokakta yapa yalnız bırakıpta,
Arkasından dinmeyen kahkahalarla gülmek mi reva,
Zaten Allah onu çarpmış, bu hale getirmekle,
Gözlerinde dahi, Allah rızası için dökecek yaş yok.
Senin gibi her insana, dinmeyen kahkaha basacak.
Ne bir gücü hali, nede öyle bir niyeti de yok.
Nerede akşam, yine orada da sabahını yapıyor.
Hergün bir lokma ekmek için binlerce kapı çalıyor.
Her defasında da bin bir kere ölüp diriliyor.

Duygu ve düşünceye sahibiz diye haykıranlar,
Hiçbir zaman bu durumlara acımıyorlar.
Bu insanlara karşı davranışlarını da umursamıyorlar.
Bir birleriyle yarış edercesine kapısına gelenleri,
El açıp merhamet dileyenleri, yardım isteyenleri,
Hepisinide, hiç utanmadan hayasızca geri çeviriyorlar.
Arkasındanda hiçbir zaman dinmeyen,
O acı kahkahalar ile saatlerce o masuma gülüyorlar.
Hepside dinmeyen kahkahalarının sarhoşluğunda yaşıyorlar.

ANKARA