Dinmeyen Başağrılarımın Yankısıdır

Bilinmeyen bir lütufmuş gibi
Önce bilgeler yaşadığına şaşırdı
Öküz boynuzuna takılmış dünyayı sallasın
Zangoç kağnılarla güneşi geceye çoktan taşıdı

Boynuma merdiven dayadım
Adımını at gölgeme
Yukarı çık
Daha daha en yukarı
Vezirsiz kralın kulesine
Başım dağınık
Başımı topla varsayarak yeniden
Bir bal kavanozunda
Rehavete mahal vermeden
Gözlerimin perdesini çıkar
Yağlı dudaklarım
Ve çatırdayan alnım
Ve kamçılı yüzüm
Ve dumanlı gülüşüm
Zaruret teşkil etmez artık
Kulağımın girdabına sürüklenen dakikaların külfetine

Başım dağınık
Başımı topla varsayarak yeniden
Bir bal kavanozunda
Kırılmanın yükseltisiyle tanışık
Çünkü tam da başparmağımı avucuma sıvadım
Kürtaja uğramış bir cenininki kadar çelimsiz
Bir çöp adam kadar karakter artırabildim babamdan hadi
Ahlak levhamın gönüllü çekici
Okudum vasiyetinde
Bir putun yıkılışına
Kendisi kadar ihtimal vermemeyi

Boynuma merdiven dayadım
Adımını at gölgeme
Yukarı çık
Daha daha en yukarı
Başım dağınık
Başımı topla varsayarak yeniden
Bir bal kavanozunda
Hacmine söz geçirebilen çalkantıda
Fırtınalı bir nehrin çamurunu
Süngerle silmeye yeltenen bir veledin
Biçimini garipsemeden yorumla

Bırak kavanozu elbet
Sonra sadık korkusuna

05.11.2008