Ömrümü resmetmeye, baht-ı siyâhım yeter...
Söyle Felek, bu ezâya hangi günâhım yeter?
Dîde giryân, dil perişan, nâz etme mâhım, yeter!
..........'Sine-i sûzanıma âhım yeter,
.......... Pek perişân oldum Allâhım,
.......... Allâhım, yeter! ...'
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi