Boğazıma düğümlenen acı sen misin yoksa?
Yoksa etrafımı çepeçevre saran bembeyaz duvarlar mı acıtan? Hani hiç gitmezdin? Hani yapayalnız bırakmazdın beni bu koskoca şehirde? Yalan gibi, rüya gibi, hayal gibi…
Gözlerimin önünden hiç gitmedin masal prensi. Hiç dönmedin, hiç bilmedin, hiç görmedin… Ben beyaz duvarlara anlatırken küçücük yüreğimi ve doğururken yıldızsız geceleri, karanlıklar ağladı ben dinledim, ben ağladım duvarlar dinledi…
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman