Sana sevdayı anlatsam dinler misin?
Hani yazmadan dilden
Yazsam ne kâğıt yeter
Ne kalemler
Şöyle kısadan anlatsam
Sana dinler misin?
Hani derler ya söz nerden başlayım diye
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sana sevdayı anlatsam dinler misin?
Hani yazmadan dilden
Yazsam ne kâğıt yeter
Ne kalemler
Şöyle kısadan anlatsam
Sana dinler misin?
Hani derler ya söz nerden başlayım diye
Bende nerden başlasam bilmiyorum
Ama sevdayı anlatsam dinler misin?
Anlatırken ağlarsam
Aldırma bana sen
Sevdayı anlatsam dinler misin?
Sessiz sedasız ağlamadan
Hani kalemlerin yazmadığı
Leyla Mecnun gibi sevdayı
Ferhat ile Şirin’in sevdası sevdayı
Anlatsam ağlamadan dinler misin beni
*******
DİNLER ELBET BU AŞKIN ŞAİRİNİ..OKUMAK KEYİFLİYDİ.TAM PUAN.TEBRİKLER...
Okuyanı acılarına inandırmak için bu kadar çok vurguya gerek var mı ki?
sanmıyorum.Nihayet herkes insan ve duygular ortak.Kıyısından köşesinden herkes bilir suyun tadını.Susuzluğun tükenmeyen hazzını.
tekrarlamalardan kurtulmalısınız.Betimlemelere yönelmelisiniz.Bunu haddim olmıyarak söylüyorum.Ama bir yerde de doğruyu yazmak gerekir dimi?
TEBRİKLER YILDIRIM BEYEFENDİ!
SENİ KİM DİNLEMEZ? ELBETTE OKUYAN VE DİNLEYENLER BULUNACAKTIR. YETER Kİ SEN YAZ..
KALEMİN VAR OLSUN. EVİN SAADETLE, GÖNLÜN HUZURLA DOLSUN.
10+ANTO.
VESSELAM...
Anlatsam ağlamadan dinler misin beni.....
Tebrikler Abi.. Güzel bir şiir... Kutlarım..
Sevdayı anlatsam dinler misin?
Sessiz sedasız ağlamadan
Hani kalemlerin yazmadığı
Leyla Mecnun gibi sevdayı
Ferhat ile Şirin’in sevdası sevdayı
Anlatsam ağlamadan dinler misin beni
Dinlerim be dostum dinlerim. TEBRİKLER
SEN YİNEDE ANLAT KARDEŞİM UMUT KESİLMEZ
Hani kalemlerin yazmadığı
Leyla Mecnun gibi sevdayı
Ferhat ile Şirin’in sevdası sevdayı
Anlatsam ağlamadan dinler misin beni
Offff of. Sevgili dostum, sevdanın enyücesini anlatmış yüreğiniz. Değil yazmak, değil tek kelime konuşmak sadece ama sadece bilmek yeter sevdayı.
Selam olsun sevdalı yüreğe.
Sana sevdayı anlatsam dinler misin?
Hani yazmadan dilden
Yazsam ne kâğıt yeter
Ne kalemler
Şöyle kısadan anlatsam
Sana dinler misin?
Hani derler ya söz nerden başlayım diye
Bende nerden başlasam bilmiyorum
Ama sevdayı anlatsam dinler misin?
Anlatırken ağlarsam
Aldırma bana sen
Sevdayı anlatsam dinler misin?
Sessiz sedasız ağlamadan
Hani kalemlerin yazmadığı
Leyla Mecnun gibi sevdayı
Ferhat ile Şirin’in sevdası sevdayı
Anlatsam ağlamadan dinler misin beni
BU İÇTENLİĞİ MUTLAKA DİNLEYECEKTİR. HARİKAYDI ÜSTADIM. TEBRİKLER. SAYGILAR...
Siz söyleyin, yazın, anlatın
mutlaka dinleyen birileri çıkar
Tam Puan
Yüreğine sağlık Kardeş
BENCE DİNLENİR ÜSTADIM BU ŞİİRİN İÇERİĞİ...KUTLARIM SEVGİ DOLU YÜREĞİNİZİ...TAM PUAN..SELAM VE SAYGILAR...İBRAHİM YILMAZ
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta