geceye doğru;
ben yalnız ağlardım
şimdi yalnız ağlamıyorum
sen varsın
kalabalığım
alabalığım
orkinos olsam keşke dedim
sende iste
olurum belki
dalyanları yıkarım
elim ayağım koparsa da
yıkarım
didinirim işte
safım belli olur
sana gelirim
benim dalyanım olmadı
aslında vardı
bendim
kendimi yıkamadım
o yüzden sensiz kaldım
sen gel yık beni
tokat at istersen
deki sevdim seni
bana neden gelmedin
sen gel de
ben gelirim
param olursa
olmazsa gelemem
benim hiç param olmadı
hiç olmadı değil
para ben olmadım
bak olsaydı sana gelirdim
para her şey diyenler kazandı
aşk parasız olmaz diyenlerde kazandı
herkes kazandı
ben seni kazandım
kaybettim işte
ben ne kazandım söylesene
sen her şeye değerdin
seni kazandım
her şeye değdi
ağlamaya da
beni gel al
kaç para ederim
beni al
ben yol parası yapar
sana gelirim
iyiyim
üç beş kuruş ederim
bilet parası etsem yeter
tesellim düşer
seni görürüm
sonra ölürüm
sen bahçene ekersin beni
bana su verirsin
susuz kalmam
sensizde bak
ne güzel değil mi
raga dinlerken (mallikarjur Mansur - Sughrai) :
bazen çok akıllı oluyorum
sen yokken biraz deli
aklım başımdan gidiyor
seni düşünüyorum
yazıyorum
anlatıyorum
zaman bitmiyor
ben sana geleyim
sen beni al
çok para ederim
çalışkanımda
ev işlerinde yardım ederim sana
sana da bakarım hem
el bebek
can bebek
yüreğim bebek
derim
büyütürüm seni
sana küçüğüm derim
sen bana büyüğüm dersin
ikimizde büyümeyiz belki
ben sana büyürüm
kocaman olurum
seni korurum
sen bana büyürsün
evcilik oynarız seninle
kaçarız
saklanırız belki
belki ben seni
saklandığımız yerde
gizlice öperim
mutlu olurum
sende olur musun
olursan
bende tekrar mutlu olurum
olmazsan bende olmam
özür dilerim sonra
incittim mi derim
incitmem aslında
ben seni çok incittim
biliyorum
aklıma gelince
ben incittim diyorum
kızıyorum kendime
bazen diyorum ki
çok gıcık oluyorum
seni nasıl üzdüm
salağım ben diyorum
ben salağım evet
neden salağım
senden önce değildim
öyleydim belki de
belli etmezdim
senden sonra belirginleştim
ben salağım
çok salağım
seni nasıl incittim
benden adam olmaz dedim
şimdi kızdım kendime
çay içmeyeceğim
çay içmezsem ölmem
biliyorum
seni içmezsem ölürüm
su’yum
yun beni uykuma
gece yarısı;
“ gözlerimi de al “* (Te Doy Mis Ojos)
o filmi izledim
sonra güldüm
sen ben
benle sen
ve pilar belki
sana bana benziyordu
dedim ki kendime
hep kendime diyorum zaten
başka bir şeyim yok
bir sen varsın işte
hani diyorum
tutku zehir midir
ben değil diyorum
bak içiyorum
sonra ölüyorum
öldüysem yazamam diyorum
o zaman demek ki
tutku öldürmeyen
süründüren zehirmiş diyorum
ben zehirlenmeyi seviyorum
senle olunca
ölüyorum
sen izleme o filmi
belki ağlarsın
ben bak koca adam oldum
hala ağlıyorum
bazen ağlıyorum
bazen hep sana ağlıyorum
adamlar ağlar mı diyorum
sanki adam değilim
belki insanım
insan olan ağlar diyorum
ağlamayanlara bakıyorum
kalpleri çelikle kaplı
vicdansız olurlar diyorum
o zaman aklıma
vicdanım geliyor
seviniyorum
bak vicdanım varmış
vicdanım var
sen yoksun
fakat ağlamamda var
ağlayabiliyorsam
o halde varım diyorum
sen yoksun
o zaman ağlamıyorsun
sen ağlama zaten
ben ikimizin yerine ağlıyorum
bakma şimdi
beni ağlarken hiç görmedin
için ezilir bel ki
acırsın
bana acıma da
ne yaparsan yap
sen kız bana iyisi mi
çok kızma
çok kızmana da ağlarım sonra
biten çay;
çayı çok içiyorum su
sigaramı unutuyorum küllükte
kendi kendine
yanıp bitiyor
ne kadar bana benziyor değil mi
sen bitmezsin bak
sen sigara içmiyorsun ki
ben içiyorum
bazen türküde söyleyemiyorum
sesim kısılıyor
yazmayım diyorum
her şeyden çekileyim
neden dersen
sen olmayınca
her yer hücre bana
bak daraldım yine
bana çay demle
ben içeyim
sen çayı da sevmezsin ki
kahve yaparım bende
sen içersin
iki elinle fincanı tutar
yüzüme bakar gülümsersin
ben kendimden geçerim
sana öyle bakarım
ben güzel bakarım
sevgi dolu derler
ben sevgi doluyum evet
yenildikçe biliyorum
sevgisiz olsam
kolay yenilmem diyorum
saat 24’den sonra;
çok ıssız bu sessizlik
ben sessizliği bozuyorum
klavye sesleri geliyor
çünkü klavyeyle yazıyorum
kalemle yazamıyorum
bazen yazdığımı okuyamıyorum
ben artık okuyamıyorum
neden bilmem
seni okumak istiyorum
sen kitabım ol
dergim beklide
ben seni okuyayım bütün gece
sen kitabım ol
dua gibi okurum seni
belki işte
bilmiyorum
ben artık bir şey bilmiyorum
ne biliyorsam unuttum
unuttum mu bilmiyorum
neyi
su yılı / su’yum, yun beni uykuma
*Son dönem İspanyol Sineması’nın en önemli yönetmenlerinden Iciar Bollain’in üçüncü uzun metrajlı filmi, izlenmeli. Tutku günlüğü gibi birşey.>bence
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 17.8.2006 00:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

içinde ki zekice dönüşlere bayıldım abi .... köşe kapmaca oynamak gibiydi şiir ile ...
selamlarımı bıraktım
TÜM YORUMLAR (1)