Dinlence /canımmm ismini tekrarlardım...

Zafer Zengin Etnika
1608

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Dinlence /canımmm ismini tekrarlardım...

akşam ev;

ev yine sessiz
kimsesi olmayan evler
anladım ki sessiz oluyor
benimde kimsem yok
bende kimsesizim
senin kimsen var
bak ben varım
senin için varım
ne kadar hüzünlü ve bahtiyarım
kimsem olsa ne güzel olurdu
ben kimsesizliği sevmedim sanki
evet sevmedim ki
içim burkuldu bak
sen olsan burkulmazdı
kimsem olurdun

yemek faslı;
anne yeşil fasulye var dedi
baktım vardı
pilavda var dedi
ne güzel dedim
iyi ki var
ben pilavı çok severim
açken bile yiyebilirim
ben senide severim
sen benim pilavım olmadın hiç
en çok hiçbir şeyimken
çok şeyim olmuştun
sen benim pilavım ol
seni çoktan çok severim değil mi
evet severim
sonra annem dedi ki
bak tavuk kızartmada var
anne tavuk mu yumurtadan çıkar
civciv mi dedim
salak oğlum civciv yumurtadan çıkar dedi
ben bilememiştim
üzüldüm neden kafam çalışmıyor diye
sen yoksun
pilavımda değilsin ya
benim kafam sana çalışıyor sadece
ben öyle sanıyorum
belki sen kafamın içindeyken
ben çalışıyorumdur
ben sana hep çalışıyorum
senin için tüm dakikalarda çalışıyorum
seni düşünmek yorucu
ben çalışamıyorum
tatile gitmek istiyorum
paramda yok
sende yoksun
kafamda çalışmıyor zaten
içim dışım doldu
ceplerimi yokluyorum
sen çıkıyorsun
para çıkıyor aslında
aslında çıkmıyor
çıksa seni görmeye gelirdim
seni severdim
sana bakar gülerdim
dinlerdim de
belki de öperdim
utanırdım
ben çok utangacım
sana bakınca da utanırım
yemekleri yedim
annem kızdı
neden ekmeği yemedin
az bıraktın dedi
ben bilmiyorum dedim
bana baktı
sonra
ekmek arkadan ağlar dedi
ben senin arkadan ağlıyorum bazen
sek ekmeğimsin sanki
sen sanki her şeyimsin
sen benimsin
ya her şeyimsen
hiç gelmezsen

yemek sonrası;

lokum yedim
dişlerim sızladı
dolaba koymuştum
taş gibi olmuş
ısırdım
parça parça yedim
sanki taş gibi
beton gibi olmuştu
dişlerim sızladı
burnumun direği de sızladı
dişlerim sızım aklıma gelince
sende geldin
içim sana da sızladı
sana kavuşmak ne kadar zordu
ben neden kavuşamadım
lokum dişlerimi sızlattı
halen sızlıyor dişlerim
birazda yüreğim
sen sızlama
yerine sızlarımda
ağlarımda

çay koymak;

suyu koydum demliğe
büyük olanına
küçük olanına taze çay koyuyorum
demlemek için
yıkıyorum suyla
tozunu yıkıyorum
bir piknikte
yaşlı bir teyze öğretmişti
ona teşekkür etmiştim
gözlerinde öpmüştüm
şaşırmıştı kadın
ben bazen
gözlerinden de öperim insanları
bazen dudaklarından
bazen yanaklarından da öpüyorum
el öpmeyi sevmiyorum
çocuk eli öpebilirim diyorum
büyük elleri çok günahkar
ona bozuluyorum beklide
belki de ben yaşlı kadının gözlerinden
değil de belki de dudaklarından öpmeliydim
eşek sıpası derdi bana
belki de ses çıkarmazdı
bilmiyorum
denemek lazım
korkarım gerçi denemeye
korkarım
sen yoksun ya bu gece
bu geceden de korkarım
yeminle bak
aklıma geldin az evvel yine
dedim ki kendi kendime
görmeden ya giderse
içim çok acıdı
duygulandım
içimden böğürdüm
acımı görmeliydin
ellerine verirdim
acımı severdin
benim acılarımı sen sev
kimseye verme
ben ölürüm senin yerine
ben seni çok sevdim
sana su dedim
sakın benden önce ölme
dayanamam görmeye
ben ölürüm önce
söylemem sana
bilmezsin
bir gün gözlerine gelmezsem
işte o gün dualarını edersin
hani derdin ya
ben senin için dualar ediyorum diye
bak ağlattın beni
ağlıyorum canım
canıımmmmmmmm
canıımmmmmmmmmmmmmmmmmmm

su yılı / canımmm ismini tekrarlardım defalarca

Zafer Zengin Etnika
Kayıt Tarihi : 16.8.2006 20:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zafer Zengin Etnika