Çakıl taşları dökülüyor ceplerinden
nasıl biriktirdin
nasıl taşıdın bunca zaman
açtığı yaralar nerede?
Bırak bu gece şiirlerimi yakayım
Isın biraz...
Bakışlarında bu ateşi
nasıl yaktın
nasıl dayandın bunca zaman
yanıkların bıraktığı izler nerede?
Bırak bu gece zamanı dondurayım
Soluklan biraz...
Pişman bir söylenmemişlik dudağında
nasıl sustun
nasıl ağlamadın bunca zaman
içindeki isyan nerede?
Bırak bu gece elinden tutayım
Dinlen biraz...
Biraz otur,
bu geceyi sabahıma bağışla
yorgunsun.
Bırak da omzum destek olsun sana
yaralarına bakayım, acıtmam seni...
Seni kim üzdü bu kadar
uğrunda yanmayanın kaşığı kırılsın!
(08.02.2006) Beyoğlu
Barış AlukKayıt Tarihi : 8.2.2006 17:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Barış Aluk](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/02/08/dinlen-biraz.jpg)
hmm..
Allah mesud eylesin ne diyelim..
öncelikle bu günün şiiri seçilme olayı bunca seneden sonra nasıl oldu şaşırdım doğrusu. Teşekkür ederim seçenlere.
Öncelikle Cahit Külebi çok okuduğum ve hazzettiğim bir şair değil. Etkilenme arayanlar boşuna arıyor.
Yorumlarınız için teşekkür ederim.
Bu şiiri 2006 yılında sevdiğim kıza yazmıştım ve şimdi bu yorumu onun yanından yazıyorum. Hem de artık hem sevgilim, hem eşim, hem de biricik kızımın annesi...
Yani şiir amacına ulaştı. Önemli olan da buydu.
Sevgilerle....
Tayyibe Hanımefendi değindi galiba:'Şiirde başka şairlerden etkilenmemek için hiç şiir okumasak mı? ' yollu görüş çok eskiden beri şairlerin kafasından geçen, ama bir türlü de kimselerin başaramadığı tembel bir düşüncedir.Etkilenme bir yana, Klasik edebiyatta neredeyse herkesin kullandığı ortak imgeler manzumesi oluşmuş ve 'mazmun' adını almıştır.Hatta kimi şairler bu imge -simge-mazmun sarmalına öylesine kendisini kaptırmıştır ki 'intihal'derecesinde şiirler kaleme almışlar.Neticede, enselenen kimi şairler; hatta Şeyh Galip bile 'Çaldımsa da mîrî malı çaldım.' diyecek kadar itiraf yoluna gitmiştir.Örnekler çok.Ama en çok bilineni, Tevfik Fikret gibi büyük kabul edilen bir şairin yazdığı her dizenin Fransız şairlerden aşırma olduğu iddia edildikçe,usta gerçekten de başka şairleri okumayı tamamen bırakmış,aynı yeknesak dairede,dön baba dönelim, kabilinden 2. Abdülhamit'e giydiren şiirlere devam etmiştir.
Oysa günümüzde başka şairleri okumamak demek,başkalarının kullandığı otomobile binmemek; telefonu,bilgisayarı kullanmamak demektir.Kısacası kafayı kuma gömmektir.O halde şair bol bol okuyacak,yazılmayanı yazacaktır; kaldı ki usta şairlerin akılda kalan hepi topu yüz, iki yüz şiiri var yok,bu kadarcık okumayı da yapmayan gençler kusura bakmazlarsa gidip 'Anadolu rak' yapsın,şiirden uzak dursunlar.
Zaten elimizin altında internet diye bir mucize var; yazdığınız her dizenin internette sağlamasını yapmak mümkün.Kulağımızda kalan her sesi,dizeyi 'biz uydurduk'sanısına kapılabiliriz,kesin çözüm: o dizeyi nete yazmak.
Lafı uzattık; ama bu mevzuu derin arkadaşlar.
Şiire gelince,şairin iyi niyetli çabaları var; ama şunların hesabını vermeli şair:'Sevgilinin cebindeki çakıl taşları 'neyi imliyor? Hiç değilse bunu açıklasın,çünkü bu gösterge şaire ait özgün bir istiare olabilir.Dili arı,bu çok iyi.Duru dilde ısrar etmeli şair.
Gerçi Naima Hanım bahsetti; ama ikinci hecesinde dar ünlü bulunan organ adlarına ve kimi Arapça adlara ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde ikinci hecedeki dar ünlü düşer:
omuz-u........omz-u,alın-ı...aln-ı,karın-ı....karn-ı...vs.
Her şeye rağmen, Naci Bey'in malum sözünde ifadesini bulduğu gibi:'Yazılmamış olsa da herkesin bir şiiri vardır.' Bu kardeşimizin o dizeleri yazarken düşündüklerinin ne kadarına yaklaşabiliyoruz acaba? Bence çok uzağında kalıyoruz,kendimden biliyorum; sadece ONUR BİLGE Hanımefendi yaklaşabilmişti 'Sarmaşık'taki acılara.
Şairi kutluyor,olumsuz eleştirileri dikkate almasını; ama yılmamasını tavsiye ediyorum; çünkü onda şairlik kumaşı var.
Şiirle kalın,
saygılar güzel insanlar.
uğrunda yanmayanın kaşığı kırılsın!'
Aslında şiirde ironi de var.
Barış Aluk, şahsen tanidigim bir genc yazarimiz.
okuyunca gözümüzü, gönlümüzü sevindirecek bir siir degil ama bu
şiirin şairi böyle bir şair.
saygilar,
Lara hn. yorumlariniz beni döve d öve öldürdü vallahi. daha nasil anlatsam bil e mi yorum. bayagi ölü yorum.
böyle yazarkan, Behçet Necatigil, YORUM KORKUSU adli siiriyle geldi aklima...
size de sevgiler, :)
TÜM YORUMLAR (43)