Dinle Hakerenleri sana özü anlatır.
Elestü’de sorulan gerçek sözü anlatır
Efsaneden kurtulmak istiyorsan tut kulak
Anlamadan açılmaz huzurda bil ki dudak
Görünenler fânidir aldatıcıdır zamân
Bildiklerini unut zamân yok daimdir ân
"Nokta idi çoğaldı” denilen bir noktadır
O nokta el'ân ahad, çokluk denen yoktadır
Varlığın bu noktadan bir gölgedir gayrı yok
Gölge aslına tâbi sanma vücud birden çok
Noktalar bir harf olur Hakk’ın elinde kalem
Yazdıkça hece hece açılır işbu âlem
İlminin tasvîridir seyrettiğin bu harem
insanla tamamlandı varlık insanla hurrem
Yolun başında âdem sonu âdem-i manâ
Kâinat bahçesinde âdem bir gül-i ranâ
Devrin başında bir dem sonunda oldu âdem
Âdemle bilindi Hak ve ondan göründü hem
Hak bilir insan demez kisvesine aldanmaz
İblîse benzeyip de firkat oduna yanmaz
‘Ademden âdeme dek yolcudur her bir zerre
‘Amâ bir mukaddime biz andan düştük yere
Visâl her menzil bize zevk ile koşuyoruz
Vardığımız menzilde hak diye coşuyoruz
Elde ne bir hüccet var dilde ne bir hakikat
Aldanıp hayallere hakikat diye heyhat
Ömürler sürüyoruz nefis denen binekle
Rızık peşinde koştur menzile menzil ekle...
İki göz bir görürken bire iki diyoruz
Bire iki diyoruz sonsuzluk ekliyoruz
Kul vallahi ahaddir, hüviyettir aslı hû
Buz gibi görünen dağ eriyince olur su..
Sen eşyânın aslını içeri gel de ara
Dikene eyvallah de cemali gülde ara
Pervâneden okuyan bugün yokluk dersini
Bülbül gibi sormadan bulur aşk adresini
Pervâz mı edebilir bülbül kafeste güle
Pervâneden ibret al neden dönmüştür küle
Kimdir bilir misin kul düş oda yan da kurtul
Bire karış dert çoğul Mansûr ol Hak'da savrul
Düşme tekrar bu caha feryadın dönsün aha
Bende ol bir dergâha yönel ulu Allaha
Kurtul bu benden tenden yollara düş erkenden
İz bırakma arkandan tükensin perakenden
Ne kulak var dinleyen ne gönül var inleyen
Süleyman olup yolda gördüğünü anlayan
Hey biçare gözün aç senden kurtul sana kaç
Sensin kendine muhtaç ten ruha ilahî bâc
Bu âlem dost nâzının şehididir anla bil
Eşyâ Hakk'ın şâhidi, meşhûd o başka değil
Sülûk et Muhammed'e yol bul aşkla mirâca
Zikr-i daime ulaş ışık gelsin sirâca
Beri gel hey beri gel, insan bul ileri gel
Er huzura eri gel uzansın sana da el
Ses ver bülbüle ahtan gülzara git bir râhtan
Renk al nur-ı siyahtan vuslat gele Allahtan
Leylaya mecnun olma sivaya meftun olma
Noktayı bul nun olma sahra-yı cünun olma
Bil kendini Settâr bil, satmaz sırrı Attâr bil
Ağyar değil hep yâr bil, sırdaşı yâr-ı gâr bil
Açılma kimselere ikrâr eyle bir ere
Karış semâvilere dön çokluktan hep bire
Elif ol mimde kalma nokta bul cimde kalma
Niçinde, kimde kalma masivaya hiç dalma
Mim elifte yok olur insan nûr ile yunur
Zevk ile vuslat bulur bu halden olma sen dûr
Bütün acılar diner ansızın bir nûr iner
Masiva külli yanar ne benlik kalır ne ar
Kaldır rafa koy arı her fiilde bul yârı
Arttır gönülde zârı kapıya koy ağyârı
Sağ sol gözetme yolda gezme sahrada çölde
Maksat ne onu bil de koybolma dağda belde
Gözet sun'-ı kadîmi ol eşyanın hadîmi
Bileyim de haddimi bükeyim de kaddimi
Ömür nimettir kula değişme bir kaç pula
Teveccüh et bir yola destgirin pîrân ola
Mustafa yolundan geç nuru ummanından iç
Odur dertlere ilaç odur ebedi sevinç
Nûr-ı Hak insandadır nûr-ı Hak irfandadır
Tende değil cândadır ko zamanı ândadır
Dön devrini tamamla kalmasın gönül gamla
Nefsini çöktür dize aslını bul selamla
Bu bir ilahî oyun nefs kurban suret koyun
Bir tekbir çek bunda yun eşyadan arın soyun
Sensin cemde tecelli cemül-cemde teselli
Aslında cevlan eden Ahadiyyette belli
Hak de halkı kaldır gel diken aynı güldür gel
Birdir nokta bildir gel tecezzi yok küldür gel
O sever o sevilir, o söver o sövülür
Her halde o övülür bunu bilen mutlak hür
Mustafa bir gösterir aynadan pîr gösterir
Mürşid Hak'dır gösterir vahdette yir gösterir
Kayıt Tarihi : 13.9.2024 21:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!