Dinle Şiiri - Ahmet Örnek 2

Son sözüm olsun,
Son hecem, son gecem...
Bir kez düşermiş ecelin resmi insanın üstüne
Son bir hikâyem var,
Ne olur dinle!

Bir sevdanın izinde
Mevsimin güzündeyim.
Gülen yüzlü bir maske ruhum!
Yarım bırakmışım canımın yarısını
Hangi dua bağışlatır günahlarımı!

Dünümdün, bu günümsün!
Cevheri bitmiş maden ocağı olsa da yüreğim,
Bir ömür yaşarım ben seninle!
Uykularına ninni makamı olur hayallerim!,
Varlığınla kazan kaynatırım sevda ocağında!

Sınıfsız bir acı sensizliğim,
Beni anlatıyor bu şarkı sana, dinle!
Gecenin ikinci yarısı olsa, çalsam diyorum kapını
Uçurtmalar uçar mı yine gökyüzümde?
Ya da kırık notalı gülücüğün yankılanır mı kulaklarımda?

Biliyor musun can yanığım, sarmaşık gül kokulu Era’m?
Güzelliğini anlatacak sözcükler kifayetsiz!
Kusura bakma! Ergen değilim…
Kendi imla kurallarımca yaşarken ben seni
Bu saatten sonra
Sigara zararlı değil mi ikimize de?

Ağlayıp sızlamayacağım bu şiirde…
Saçlarımız ağarsa da
Gülmek yakışmaz mı heceler boyu bize?
Yakışmaz mı sana bembeyaz bir gelinlik,
Bana masmavi bir damatlık?

Günlerden iki bin yirmi ağustos!
Akşamlarım çıkmaz sokak…
Elin, alın, gülün demeyeceğim!
Duymuşsundur
Güneşle pervanenin hikâyesini?
Sen karar ver ışık mı, kanat mı?

Biliyorsun, değil mi?
Öyle güzel ki sana dair bir şeyler yazmak!
Sonsuza dek de yaşayabilirim,
Gülce’lerime yeni gülce’ler ekleyip.
Bin kez kurban da olurum,
Beyazların en beyazına!

Bakışların diyorum, Era’m!
Zülüflerin gölge etmiş yüzünün matemine
İyi dinle bu şarkıyı ne olur!
‘Bu adam yaşamıyor sensiz, sürgün’…
Kıyamet kopsa da ses ver sesime!

Hiç bitsin istemiyorum yazacaklarım
Gerçek olsa diyorum kahve falım
Umutlarım çiçeğe dursa koyu kahve gözlerinde!
Salıversen saçlarının topuzunu göğsüm üstüne
Bütün dinler kıyama dursa adının her bir harfince!

Gel, demeyeceğim sana!
Bilirim ki gitmez gelen
Gümüş bir kurşun yokluğun!
Gölgemde sakladığımsın dersem,
Ne olur kimse gülmesin bu adama!

Can Era’m!
Bitmese de sana yazacaklarım
Muvazzaf bir nöbette seni yazdığım her mısra!
Kanma öbür dünya masallarına...
Kalplerimiz çırpınıp, tenlerimiz titrerken
Eyvallah olsun son sözlerimiz...

Ne dersin?