*Bu şiiri sana yazmasam ne anlamı kalırdı ki sönük yıldızlarla dolu gecenin?
Dinle,
Sessizlik içindeki sesimi dinle,
Karanlıklar içindeki,
Ve ıssız bir adam gibi,
Yaşadığım bu kimsesiz harbi,
Dinle,
Karanlıklar içinde bulduğun ışık gibi dinle.
Bir kelamdan geriye kalan her şey,
Sessizlikten kalan yegane, yekpare, tek bir şey.
Haykırışlar kadar,
Acımasızmış havalar,
Dinle,
Üşüdüğüm bu kuru ayazı dinle.
Şöyle diyor efsane,
Ay, dahi, aşık olmak istiyor,
Ay bile onu kendisi kılacak,
Tek aşkı arıyor.
Bir çocuk gibi,
Ete kemiğe bürünmüş bir çocukla,
Aşkı bulacağını sanıyor.
Ay ışığında saklanmış hasret misali,
Dinle,
Ay gibi,
Aşık hali,
Hep kalbinde çarpanı dinle!
Derken gündüzün akşam olduğu gece,
Duyulmuştu gözyaşlarının ve senin,
Yağmur olup yağdığı bilmece.
Ağlıyordu adam sevgilim,
Ağlıyordu hatırlıyor musun?
Dinle,
Akan yaşların misali,
Düştüğüm yağmurların sesini dinle!
Toprağın o ana misali kokusu,
Denizin dalgalara inat uğultusu,
Geceyi karanlık kılan buğusu,
Gerçek gibi bir damla su.
Tıpkı senin gibi bir damla,
Düşmese göklerden bu dünyaya,
Ne diyecektim ben ağlamaya?
Dinle,
Ağlarken yağmur yağdıran garibi dinle.
Kayıt Tarihi : 6.6.2014 00:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sessizlikten kalan yegane, yekpare, tek bir şey.
Haykırışlar kadar,
Acımasızmış havalar,
Dinle,
Üşüdüğüm bu kuru ayazı dinle.
Ezberimde kalacak. Harika. Ellerine sağlık.
TÜM YORUMLAR (2)